Bodrum’da düzenlenen mülteci sorunu ile ilgili çalıştaya Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Gerendağ ve Mülteciler Dayanışma Derneği’nden İrem Somer konuşmacı olarak katıldı.
Bodrum’da İnsanca Yaşam Derneği tarafından, Bodrum Belediyesi, Sivil Düşün AB Programı ve Bodrum Fotoğraf Sanatı Derneği (BODFAD) iş birliği ile gerçekleştirilen çalıştaya Bodrum’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluş temsilcileri ve vatandaşlardan oluşan yaklaşık elli kişilik bir gurup katıldı.
“Mülteci Sorunu ve Bodrum-Yaşadıklarımız, Yapamadıklarımız” konulu çalıştayda ilk konuşmayı Bodrum’da İnsanca Yaşam Derneği başkanı Ayça Kubat yaptı. Kubat konuşmasına başlarken, geçtiğimiz yazdan bu yana Bodrum’a gözle görülür derecede ve yüksek sayılarda mülteciler geldiğini, ve her alanda çok büyük problemler yaşandığını belirtti. Dernek Başkanı Ayça Kubat, yaşana olaylarla ilgili bireysel ve STK’ların kendi çaplarında bir şeyler yapmaya çalıştığını fakat koordinasyonsuzluk nedeni ile verimli olamadıklarını kaydetti Kubat sözlerine şöyle devam eti “ Tabii ki kaymakamlık olsun, devletimizin de görevleri var. Onları yerine getiriyorlar. Fakat koordinasyon yok. Biz ilk önce bir masaya yatıralım istedik nerelerde yanlış yapıyoruz. Neleri yapamadık? Evet yaptığımız şeyler var çok ufak. Ama neleri yapamadık bir bunları analiz etmek istiyoruz, öz eleştiri yapmak istiyoruz. Sonrasında önümüzdeki günlerde bizi neler bekliyor? Bu problem devam ediyor ve bu problemi hep beraber nasıl çözebiliriz? Birlikte çalışırsak daha iyi yol kat edebileceğimizi düşünüyoruz dernek olarak.” De
“Halkımız Çoğu Zaman İsyan Etti, Başta Esnaf “…
Üç ay önce kurulan Bodrum’da İnsanca Yaşam Derneği’nin yarısını Türkler, diğer yarısını da Bodrum’da yaşayan yabancılar oluşturduğuna dikkat çeken Ayça Kubat, yazdan bu yana yapılanları değil yapılamayanları konuşmak için böyle bir çalıştay yaptıklarını söyledi. Kubat “ Üç ay önce kurulan bir dernek bizimki. Ben mülteciler konusunda neler yapamadığımıza bir not düştüm onlardan bahsedeyim. Yemek dağıtımında bazı günler dört yüz kişi oluyordu. Bizim yemeğimiz üç yüz kişiye yetiyordu ama üç yüz birinci kişiye sıra gelince elimiz boş. O kadar çaresiz hissediyorduk ki ekmekleri o yemeğin suyuna batırıp verdiğimiz oldu. Hepsiyle iletişim kurabildiğimiz derecede “Gitmeyin, çok tehlikeli bu yol “ dememize rağmen biz dernek olarak onların denizde boğulup ölmelerinin sorumluluğunu taşıyoruz. Çünkü bir şey yapamadık, çaresiz kaldık. Sahil Güvenlik onları battıklarında sudan çıkardığında çocuğu ölmüş bir annenin yanına gidip de elinden tutamadık. Biz bunun sorumluluğunu taşıyoruz. Yazın parkta bile doğum yapan anneler oldu. Hastanelere yetiştirebildiklerimizi ertesi gün o parklara bırakmak zorunda kaldık. Onların başına verecek bir çatımız olmadı ve biz onların da sorumluluğunu taşıyoruz. Halkımız çoğu zaman isyan etti, başta esnaf. Yardım etmeyin bunlara diye bağırıp bize bağırırcasına buna rağmen halkı biz bu konuda bilinçlendiremedik. Biz bu bilinci kazandırabilecekken yapamadık. Bunda da başarılı olamadık maalesef. “ dedi. Bodrum’da İnsanca Yaşam Derneği başkanı Ayça Kubat, önümüzdeki günlerde yaşanılan olayların kat be kat daha fazlasının yaşanacağının ve yaşananlardan ders alarak bir nebze olsun hazırlık yapabilir miyiz sorusunun cevabını bulmak istediklerini söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
“Yerelde Hükümet Tarafından Yeterli Hizmet Sağlanmazsa Sorun Çok Daha Yakıcı Olur”…
Daha sonra söz alan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Gerendağ, Bodrum’un düzensiz göç konusunda önemli bir yer olduğunu ifade etti. i Özellikle Aylan Kurdi’nin cansız bedeninin sahile vurmasıyla gündeme gelen Bodrum’un aslında uzun yıllardır Yunanistan’a geçmek için kullanılan çıkış rotalarından biri olduğunu açıkladı. Gerendağ, mülteci sorununda yereldeki STK ve aktivistlerin daha fazla bir araya gelmesini, iş birliği yapıp dayanışmasını gerektiren bir durum olduğunu dile getirdi. Gerendağ “ Yoksa hem yaşadığımız yerler, hem de mülteciler bundan en fazla zarar gören kesimler oluyor. Bugün yereldeki aktörlerle sivil toplum kuruluş temsilcileri ve aktivistlerle burada yaşanan sorunu nasıl çözeriz konusunu konuşacağız. Böyle zamanlarda yerelde sorun çok daha yakıcı oluyor. Buradaki paydaşlar ortak hareket edebilirlerse hem mültecilerin daha insanca bir yaşam sürmesi hem de yereldeki toplumun onlara tepki göstermemesini sağlayabiliriz diye düşünüyorum. Asıl çözüm Suriye’deki insanların kaçmasına neden olan faktörlerin çözüme ulaştırılması.” Dedi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Gerendağ, Bodrum gibi yerlerde komu hizmetinin göçmenler için yeterli olmadığını, sağlık hizmetleri ve barınma gibi imkanların hükümet tarafından arttırılmasının gerektiği aksi takdirde Türkiyelilerle mülteciler arasında gergin bir ortam oluşacağının altını çizdi.
Çalıştayın son konuşmacısı Mülteciler Dayanışma Derneği Proje Koordinatörü İrem Somer oldu. Somer, Türkiye’de iltica alanında sivil toplumun karşılaştığı sorunlar, olanaklar, imkanlar, iş birlikleri, fırsatlar konusunda katılımcılara bilgi verdi. Somer “ Ben buraya gelen katılımcılarının çoğunun aktif olduğunu biliyorum. Onların da deneyimlerini paylaşmalarını istiyorum. Çünkü birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. “ dedi.
