Akyarlar kıyısına vuran cansız bedeniyle dünyanın göçmen sorununa bakış açısını değiştiren Aylan Bebeğin ölümü ile ilgili açılan davada karar çıktı.
Aylan Kurdi ile birlikte 5 kişinin Kos Adasına geçmek isterken hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak görülen davanın 3. ve son duruşması Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanıklar, Mwafaka Alabash ve Asem Alfrhat’ın göçmen kaçakçılığı yapmak ve bilinçli taksirle ölüme neden olmak suçlamasıyla yargılandıkları davada karar açıklandı.
Duruşmada, son savunmaları alınan sanıklar ve sanık avukatları üzerlerine atılı suçlarla ilgili yeterli delil olmadığı gerekçesi ile beraatlerini talep ettiler. Savunmaların ardından Mahkeme Başkanı karar için duruşmaya 10 dakika ara verdi. Verilen aranın ardından Ağır Ceza Hakimi dava ile ilgili kararı açıkladı.
Açıklanan kararda; sanıkların bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan beraat ettikleri, göçmen kaçakçılığı yapmak suçundan 5’er yıl ceza aldıkları açıklandı. Kararı açıklayan Ağır Ceza Hakimi Dr. Yakup Yıldız, sanıkların mahkemedeki iyi halleri nedeniyle takdiri indirime gidildiğini ve cezalarının 4’er yıl 2 aya düşürüldüğünü söyledi. Mahkeme ayrıca davaya konu olan diğer sanıkların yargılanması için dava açılmasına karar verdi.
Duruşma sonrası karara itiraz edeceklerini açıklayan Sanıklardan Mwafaka Alabash’ın Avukatı Kemal Ertuğrul şunları söyledi:
“Bu olayda göçmen kaçakçılığına iştirak ettikleri bizce hukuken son derece tartışmalıdır. Şöyle ki; göçmen kaçakçılığı suçunun maddi unsuru, maddi menfaat temin etmek amacıyla bu suça girişilmiş olmasıdır. Burada, gerek benim müvekkilim gerek diğer sanığın maddi menfaat temini amacıyla bu suça karıştıklarına dair dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu yönüyle de karara itiraz etmeyi düşünüyoruz” dedi.
Yakalanamayan diğer sanıklar hakkında açılması beklenen dava hakkındaki görüşü sorulan Avukat Ertuğrul şöyle konuştu:
“Yakalanamayan diğer sanıklarla ilgili, bu eylemi başkalarının organize ettiği, başkalarının bu işten son derece ciddi maddi menfaatler elde ettiği sabit. Fakat bu kişilerin dosyalarda ismi bile yok ama organizatör işinde, organizatörler içinde olduğu sabit tek kişi var oda ölen küçük bebeğin babası, Aylan Kurdi’nin babası. Tekneden kurtulan kişilerin ifadelerinde açıkça Abdullah Kurdi’nin bu işin içinde olduğu dosya kapsamı ilede mevcut bir durum. Ancak, küçük çocuğun cansız bedeni Türkiye’de ve bütün dünya televizyonlarında dramatik bir görüntü arz ettiği için biz daha fazla suça karışmış bir ülke gözükmemek için muhtemelen Abdullah Kurdi’yi bu işten hukuken apar topar bu işten uzaklaşttırmış durumdayız. Hakkında bu isnatlar olmasına rağmen hiç bir şekilde yargılanmaması diğer isimsiz tanıklarla birlikte tabi ki bu işin esas sorumlularının cezasız kalmaları anlamına gelmektedir. Bunuda kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi.
Davayı gözlemci olarak takip eden Muğla Barosu yönetim Kurulu Üyesi Avukat Serhan Kaya, adil bir yargılama süreci olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Tabi ki çok üzgünüz. Bu ilk olmadığı gibi son da olmayacak gibi gözüküyor. İnşallah bundan sonra böyle şeylerle karşılaşmayız. Barolar, toplum vicdanının ve adaletin savunucularıdır. Bizde baro olarak bu görevimizi devam ettirmek istiyoruz. Fakat tek dileğimiz bir daha böyle olaylarla karşılaşmamak” dedi.
Tutuklu sanıklar Jandarma nezaretinde Muğla Cezaevine gönderildi.