Güzel Sanatlar Fakültesi Şükran-Rauf Nasuhğlu Araştırma Eğitim ve Kültür Merkezi, Kırmızı Salon’da “Mavi Yolculuk 70 Yaşında” konulu bir söyleşi gerçekleşti.
Mavi Yolculuk Tanıtım Platformu’nun organize ettiği “Mavi Yolculuk 70 Yaşında” konulu söyleşiye Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi meclis başkanı Rüştü Tezcan ve arkeolog Ayşe Temiz konuşmacı olarak katıldı.
Rüştü Tezcan Mavi yolculuğu, kültürünü ve tarihini anlatmaya çalışacaklarını kaydettiği söyleşide şunları söyledi “Bu sene Mavi Yolculuğun 70. Senesi. Mavi Yolculuğun 1946 yılında başladığını veri aldık. Çünkü Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun torunu ve gelini arayarak ilk Mavi Yolculuk yapanlar olarak 70. Yılında tekrar bu yolculuğu gerçekleştirmek istediklerini söylediler. Bu da bizi çok heyecanlandırdı, sevindirdi. Onlarla beraber bir dizi etkinlik yapmaya karar verdik 70. Yılı kutlamak üzere. “ dedi.
Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi meclis başkanı Rüştü Tezcan, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Merhabası ile başladığı konuşmasında şunları söyledi “Farsça olan bu sözcüğün anlamı çok güzel, bunun için kullanıyoruz. Sözcüğün anlamı benden size zarar gelmez olması. Benim çok hoşuma giden bir selamlama şekli. 1980 yılında Bodrum’a geldim, bir Mavi Yolculuk yaptım ve hayatım değişti. Ondan sonra Mavi Yolculuk yapmaya ve yaptırmaya başladım. Normalde mühendisken, yat işletmecisi oldum. “ dedi.
Arkeolog Ayşe Temiz, Cevat Şakir’in ve arkadaşlarının başlattığı Mavi bugün ki şartlarla, bugün ki teknoloji ile nasıl uygularız, neleri monte edebiliriz konularına değineceğini kaydettiği konuşmasına şöyle devam etti “Sürgün çok kötü bir olaydı ama Cevat Şakir’in Bodrum’a gelmesi hem Bodrum için kazanç, hem Cevat Şakir’in kendisini Bodrum’da bulması sanata bu kadar yönelmesi bakımından çok büyük bir şanstır. Cevat Şakir bütün yapıtlarını bu coğrafyadan etkilenerek üretmiştir. Edebi bakımdan bu bölgede zenginleşmiştir. Neden bunları yaptı? Çünkü bu bölgenin güzelliklerini gördü, aşık oldu. Bu bölgenin denizi, koyları, ormanları kişinin içindeki sanat ruhunu ve gizli kalmış güzelliklerini ortaya çıkartan nitelikte. Sonuna kadar bunları korumak zorundayız. “
1946’da ki teknelerle yapılan Mavi Yolculuğun aynı teknelerle bugün yapılmasının mümkün olmadığını ve talep de görmediğini söyleyen Ayşe “1946 da ki Mavi Yolculuk yalnız denize girme, eğlenme ve içki içme değildi. Bir fikir alış verişiydi. Kişilerdeki kültür birikiminin birbirlerine aktarılmasıdır. Bu nedenle çok önemlidir. Bugün koyların korunmasında maddiyat öne çıktığı için maalesef rant peşindeler. Ama bizim niyetimiz ve amacımız kültür birikimi olan koyları öne çıkartmak. Bu koylardan 5 yüz metre içeri yürüyünce bütün o bölgeye yaşanmışlığını veren bir kültür hazinesi var. Bunu koruyalım lütfen. “ dedi.