Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) yetkililerince yapılan denetimler sonrası Bodrum’da bazı işletmelere adeta ceza yağdı.
Geçtiğimiz günlerde, TAPDK yetkililerince Bodrum’da eğlence mekanlarına ve restoranlara denetim gerçekleştirildi. Denetimler sonrasında, işletmelerinde alkol ürünlerinin logolarını içeren reklam ürünleri bulundurdukları gerekçesiyle 10’dan fazla işyerine en azı 30 bin lira olmak üzere cezai yaptırım uygulandı.
Sezon öncesi yapılan bu uygulamanın, haksız kazanç sağlamaya ön ayak olduğunu iddia eden bazı işletme sahipleri yürürlükte olan kanunun uygulanmasına yönelik eleştirileri nedeniyle mahkemeye dava açtı.
Bodrum merkezinde eğlence mekanları bulunan ve aynı zamanda Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi olan Atilla Serttaş konu ile ilgili yaptığı açıklamada, kanunun kestiği cezaya razı olduklarını ancak yapılan yanlış uygulamanın haksız rekabete neden olacağını ifade etti. Serttaş yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Devletin kurum görevlileri, bütün gece hayatındaki işletmelerde bir denetim yaptılar. Yasa maddesinde geçen, tanıtım ve reklam mahiyetli olan alkol markaları ve sigara tabelaları bulunduran işletmeler hakkında tutanaklar tutuldu. Buna istinaden minimum 30 bin liradan başlayan cezalar kesildi. Tabiki yasa neyse hepimiz uymak zorundayız lakin kaldırılmış fakat bir köşede unutulmuş görsellere bile ceza kesildi” dedi.
Eğlence işletmelerine gelen müşterilerin zaten alkol tüketmek amacıyla mekanlara geldiğini belirten Serttaş, işletmelerin vergi üreten yerler olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bu uygulama, haksız rekabete ve devletimizin zarara uğratılmasına neden oluyor. Neden derseniz, benim işletmelerimde birinci sınıf bira satışa sunuluyor yani bardak maliyeti 6 liraya gelen birayı tüketicimize sunuyoruz ama 1 lirayada bira bulunabiliyor. 1 liranın ürettiği vergi maliyeti ile 6 liranın ürettiği vergi arasında fark var. Eğer bizler marka belirtmezsek haksız rekabet olur. Örnek veriyorum, biz 150 liralık votka enerji satıyoruz başkaları marka belirtmeden 30 liralık votkayı bizimle aynı fiyata satıyorlar. O votkayı satan ile benim sattığımın kar marjı aynı değil” dedi.
Atilla Serttaş, ürün tabelaları ile satışa sunulan ürünlerin arasındaki ilişkiyi şu sözlerle açıkladı:
“Bir viski markasının kendi ana ismini koymak zorundayız ki müşteri bize, ben bu markanın siyahını, kırmızsını istiyorum diyebilsin. O logoyu görünce ben burada bu içiyi içmek istiyorum diyebilmesi lazım tüketicinin. Biz bu ürünleri menü ile sunamıyoruz. Çünkü menü eğlence mekanlarındaki loş ışıkan dolayı okunamıyor. Gece kulüplerinde mutlaka görsele ihtiyaç var. Marketten peynir alırken nasılki markaları tek tek seçenbiliyorsak alkollü içkilerle ilgilide kapalı mekanlarda tanıtım yapabilmeliyiz. Tüketici ne tükettiğini bilmeli” dedi.
Serttaş, Bodrum Ticaret Odasının ve diğer esnaflarında davaya müdahil olacaklarını sözlerine ekledi.
Yapılan uygulamanın markasız ve merdiven altı ürünlerin satışının ciddi şekilde teşvik edildiğini belirten Serttaş, Avrupa ülkelerinde eğlence sektöründeki işletmelerde böyle bir yasal zorunluluk olmadığını ifade ederek konu hakkında dava açtıklarını söyledi.
Yasanın düzeltilmesi için Asliya Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını belirten Atilla Serttaş sözlerini şöyle tamamladı:
“Sattığım ürünü tüketiciye anlatmak zorundayım o yüzden de yasanın düzeltilmesi için dava açtık. Amacımmız, devletimizin kurumlarına konuyu algılatabilmek. Zamanında firmalar reklam yapabilmek adına bir takım davalar açmışlar ama biz ne reklam gelirindeyiz nede başka bir şey. Tüketicimizi bilgilendirmek ve haksız rekabeti ortadan kaldırmasından yanayız” dedi.
