Bodrum’da 18 Kasım Cuma günü başlayan “Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali” gösterimi yapılan “Gölün Kızı” filmi ile sona erdi.
Konacık Mahallesi’ndeki Herodot Kültür Merkezi’nde 3 gün süren festivalde kısa ve uzun metrajlı 24 film Bodrumluların beğenisine sunuldu. Bodrum Belediyesi’nin destekleriyle; TEMA Vakfı Gönüllüleri, Çatal Ada Sanat Çevre ve Turizm Derneği, Bodrum Tohum Derneği ve Bodrum Kent Konseyi işbirliği düzenlenen festival boyunca bir dizi etkinlik gerçekleştirildi.
Festivalin son gününde yazar Cezmi Çoban Bodrum Halk Masalları kitabını imzalarken Bodrum Tohum Derneği tarafından da üretici pazarı kuruldu. Pazarda üreticiler organik olarak yetiştirdikleri ürünleri satışa sundu.
Festivalde doğal malzemelerle yaptığı süs eşyalarını öğrenciler yararına satışa sunan Emekli avukat Hatice Uyar şunları söyledi:
“Hobi olarak bunları yapıyorum, okuyan çocuklara destek ve yardım amaçlı yapıyorum. Özellikle kız çocuklarımız için çalışıyorum. Ben hiç bir zaman bir derneğe kayıt olmadım, yardınları kişisel olarak aktarıyorum. Yaptığım süs eşyaları da tamamen doğal, suni bir şey yok. Bu çalışmaları yaparaktan kazanç elde edip çocuklara göndererek ülkeme faydalı olmaya çalışıyorum. Bu beni mutlu ediyor.”
TEMA Vakfı Bodrum Gönüllü Sorumlusu Haluk Ortaç ise “Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali”nin 14 – 20 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası’na denk gelmesinin TEMA olarak kendilerini ayrıca mutlu ettiğini anlattı.
Bodrum Tohum Derneği Başkanı Zafer Semerci ise böyle anlamlı ve farkındalık yaratan festivale katılımın beklentinin altında gerçekleştiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu film festivalinden izlenen filmler bizlerde çok farkındalıklar yarattı. Katılımın ve duyarlılığın daha yüksek olmasını ümit ederdik. Gerekli tanıtımlar yapılmasına rağmen katılım istenen çoğunlukta olmadı. Burada kendimizi de eleştiriyoruz. Filmlerin bir çok kişi tarafından izlenmesini gerçekten izlerdim. Bu filmler bize hayata nasıl bakmamız gerektiğini, neler yapmamızdan çok neler yapmamamız gerektiğini, tüketmemiz gerektiğini bize anlattı. Bizim için büyük bir zenginlik kaynağı oldu. Bundan sonraki yaşamlarımızda hayata daha başka bir gözle bakmaya çalışacağız.”
Bodrum Tohum Derneği olarak Çarşamba günleri Bodrum Pazaryeri’nde kurdukları Üretici Pazarı’nda bir takım sıkıntılar yaşadıklarına değinen Semerci şunları kaydetti:
“Bodrum Tohum Derneği olarak 3 yıl önce insanın temel yaşamsal hak kaynağından hareketle kurulmuş, yerel tohularla kimyasalsız, GDO’suz, tohumlarla üretim yapıp ihtiyacı olan tüm insanlara ürettiklerini sunan bir derneğiz. Bodrum Pazar Yeri ‘nde Üretici Pazarı’nı kurduk. Maalesef bazı üretici çiftçilerimiz bu vahşi kapitalizmin para hırsına kapıldılar ve üretmedikleri ürünleri, hibrid dediğimiz kendini yenileyemeyen tohumları diğer piyasa pazarlarından manav mantığıyla temin edip bizim pazarımızda da satmaya başladılar. Dernek olarak buna müdahale ettik, midahil olduk, dernekten çıkardık zaman zaman uyarılar yaptık ama bir türlü yerel yönetim birimlerini aşamadık. Sanırım oy kaygıları yüzünden bunlara masamaha gösteriyorlar. Pazardan uzaklaştırmak istemiyorlar, kimseyi kırmak istemiyorlar.”
“Biz yalnızlaştırıldık, yalnız bırakıldık” diyen Bodrum Tohum Derneği Başkanı Zafer Semerci yerel yöneticilerin oy kaygısıyla kendilerine bekledikleri desteği vermediğinin altını çizerek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Çünkü çarşamba günleri düzenlenen Üretici Pazarı derneğimize özel bir pazardı. Daha önceki belediye protokolünde belirtildiği gibi bize tahsis edilmiş bir pazardı. Diğer üretici çiftçiler ve manavlar perşembe pazar kuruyorlar, cuma pazar kuruyorlar. Bizim çarşamba pazarımızda bir farkındalık, farklılık vardı. Biz bunu korumak istedik, korumaya çalışıyoruz ama maalesef Bodrum’un siyasileri ve yerel yönetimleri tarafından destek görmüyoruz. Eleştirel bir gözle bunları söylüyoruz. Bu çevre filmleri etkinliğinde de özellikle bizim haklılığımız o kadar ortaya çıkıyor ki. Bu etkinliklerde kullanılan sloganlardan biri de şudur; “İklim Değişikliğine Duyarlı Politikacılar, Liderler Seçin” diyor. Bundan sonraki Bodrum Tohum Derneği’nin bakış şekli iklim değişikliğine duyarlı politikacılar seçmek olacaktır. Gücümüz ne kadarsa bundan sonraki tavrımız böyle olacaktır.”
