İş hayatında yeni iş imkanlarını, yeni yolları sorgulayan kadınları bir araya getirmeyi amaçlayan Kadınsan Yaparsın Buluşmalarının 3’üncüsü Bodrum’da yapıldı. Etkinliğe iş hayatına atılan veya atılmayı düşünen çok sayıda kadın ilgi gösterdi.
Ünlü sinema ve tiyatro oyuncusu Esra Akkaya ile fotoğraf sanatçısı Melis Gündoğar’ın Bitez Mahallesi’nde geçtiğimiz aylarda bir taş evi restore ederek faaliyete geçirdikleri ve çeşitli etkinliklerin yapıldığı Masal Mekan isimli mekanda Kadınsan Yaparsın Buluşmalarının 3’üncüsü gerçekleştirildi.
Kadınsan Yaparsın; Girişimciliğin Sancılı, Heyecanlı Yolları adlı kitabın yazarı ve buluşmaların organizatörü Tuba İlze etkinliğin başında kitabı hazırlarken kadın girişimciler üzerine yaptığı araştırmaların sonuçlarını katılımcılarla paylaştı. Kadın girişimcilerin iş hayatında karşılaştıkları zorluklar ve engelleri araştırmalarını ve gözlemlerine dayanarak katılımcılara aktaran Tuba İlze, kadınları girişimcilikten alıkoyan nedenleri de sıraladı. Ardından buluşmaya katılan girişimci veya girişimci olmayı düşünen kadınlar kendi hikayeleri ve deneyimlerini anlattı.
Etkinlik öncesinde Kent Haber’in sorularını yanıtlayan Türk televizyon tarihinin önemli dizilerinden Mahallenin Muhtarlarında Şirin karakterine hayat veren Esra Akkaya Masal Mekanı açma hikayelerini şöyle anlattı
Aslında Bodrum’a kısa bir tatile geldim, ardından bütün yazı Bodrum’da geçirmeye karar verdim. Sonra 3 yaşındaki oğlum için burada büyümenin ne kadar güzel olacağını hayal ettim. Uzun bir süredir de masal anlatmak istiyordum ve masal anlatmak için de hayalimde tam bu mekan gibi bir yer vardı. Burayı görünce hayalimdeki yeri buldum ve sevgili arkadaşım Melis’le birlikte burayı açtık. Bodrum bana hala mahalle gibi geliyor. Hala sıcak, bizim Mahallenin Muhtarları hissi gibi. İstanbul’da bunu yaşamak zor. Çünkü kentsel dönüşüm var, her yer yıkıldı. Tanıdığım sokakları tanıyamaz oldum. Bir çocuk için de onca toz duman arasında büyümek kolay değil. Şu anda Bodrum’da olmaktan çok mutluyum. Oğlum Can da öyle.
Mahallenin Muhtarları dizisinde oynadığı için kendisini çok şanslı hissetiğini dile getiren Akkaya, şunları söyledi
Çok şanslıyım öyle bir dizide oynadığım için. O zaman daha usta çırak ilişkisi vardı. Dönemim ruhu için bunu söyleyebilirim. Sadece medya sektörü ve oyunculukla ilgili değil, genel olarak böyleydi. Şimdi o yok. Eminim yeni bir ahlak anlayışı vardır ama ben ona uyum sağlayamadım açıkçası. Şu anda dışında olmak bana daha iyi geliyor. Ama bir gün tekrar arzu ederim, tekrar olurum. Ama sonuçta oyunculuk oyunculuktur. Nerede olursan ol. Masal anlatmak da öyle. Burada bir yandan oyunculuk eğitimi de veriyorum. O da bana çok keyifli geliyor. Bu arada Masal Mekan sadece bir masal mekanı değil. Gördüğünüz gibi organizasyonlar yapıyoruz. Bugün mesela Kadınsan Yaparsın çok önemli bir etkinlik bence. Kadın gücü, kadınların girişimci ruhlarını destekleyen bir organizasyon. Zaman zaman çok güzel enerji çalışmalarımız oluyor ki sanat çalışmaları kadar onların içinde olmaktan da keyif alıyorum. Bir takım şifacı ve terapistlerimiz gelip gidiyor. Canımız ne istiyorsa hepsini Masal Mekana koyduk.
Kadınsan Yaparsın kitabının yazarı ve buluşmaların organizatörü Tuba İlze kadın girişimciler üzerine çalışmalar yaptığını anlatarak şunları söyledi
Ben gazeteciliğe 1999 yılında Dünya Gazetesi’nde başladım. Dünya Gazetesi’nde uzun yıllar işletme yönetimi yazıları yazdım. Aynı zamanda finans ve yönetim eğitimleri verdim. Daha sonra kadın eğitimleri girdi hayatıma ve yazıyla uğraşmış her insan gibi yazılarımı toparlamak istiyordum bir kitapta. Kadın eğitimleriyle birlikte hayatlarına çok fazla değmediğim kesimle bir araya geldim aslında, kadın kesimiyle. Sonra yolda yürürken kadın esnaflar hayal etmeye başladım. Kuruyemişçinin önünde leblebi kavuran bir kadın esnaf, nalburun önünde taburede oturan bir kadın esnaf. O bile yüzümü gülümsetmeye yetti. Ben de yönetim yazılarımı toparlamak istiyordum. Kadın girişimciler ile ilgili bir çalışma yapayım dedim. Dolayısıyla Kadınsan Yaparsın adlı kitabım ortaya çıktı. Bu kitabı hazırlarken bir araştırma yaptım. Girişimci olmuş ya da girişimci olmayı düşünmüş ama vazgeçmiş kadınlarla görüşmeler yaptım. Onları girişimcilikten alıkoyan nedenleri ya da en zorlandıkları konuları sordum. Benim yaptığım araştırmaların sonuçları da diğer araştırmaların sonuçlarından farklı çıkmadı aslında, paralel sonuçlar verdi. Burada en çok öne çıkan nokta aile oldu aslında. Ailenin kadınlara destek değil de köstek olması ortaya çıktı. Yoksa girişimciliğin getirdiği korkular ve endişeler erkek için de aynı, kadın için de aynı.İşi batırma korkusu, parayı batırma korkusu. Bunlar elbette herkeste var.
Kadın girişimcilerin üzerinde sorumluluk ve baskının daha fazla olduğundan bahseden İlze şöyle devam etti
Kadınların üstündeki sorumluluk ve başarısızlık korkusu biraz daha fazla oluyor çünkü kadının idare etmesi gereken bir ev var, bakması gereken çocuklar var. Yani baktığınız zaman sadece işi batırmış olmuyor. Erkek girişimci öyle değil, sadece bir işi batırmış oluyor. Ama kadın işi batırdığı zaman olmayacak bir iş için evi ihmal etmiş, çocukları ihmal etmiş konumuna gelme ihtimali sözkonusu. Dolayısıyla bu kadının üzerinde biraz daha baskı yaratıyor. Çocuklarından vakit ayırıyorsun bu işe çocuklarınla ilgilenmiyorsun, evinle ilgilenmiyorsun, eşi dostu idare etmiyorsun, aileyle ilgilenmiyorsun gibi bir takım suçlamalarla karşı karşıya gelme ihtimali oluyor. Bu durum kadınların biraz daha çekimser davranmasına neden oluyor girişimcilikte. Kitap farkında ol diye bir bölümle başlıyor. Çünkü her şey farkında olmakla başlıyor aslında, güçlü yönlerimizi, zayıf yönlerimizi tanımakla. Arkasından kendini geliştir ve öğrenmeye vakit ayır var. Hobilerimizi işe çevirebiliriz, yaşadığımız ortama daha farklı bir gözle baabiliriz. Birazcık kendimizi dışarıya çektiğimizde yeni iş fırsatlarını farkedebiliyoruz aslında. Biz bu kitabın arkasından bir de haber portalı oluşturduk, kadinsanyaparsin.com diye. Kadın girişimcilere yönelik haberler var burada. Bunun arkasında dan benim çok istediğim bir şey de kadınları bir araya getirmek.
Kadınsan Yaparsın Buluşmalarının amacına da değinen İlze sözlerini şöyle noktaladı
İstanbul’da bu ay başında Kadınsan Yaparsın buluşmaları başladı ve bu 3’üncü organizasyonda da Bodrum’a geldik. Bu buluşmalarda amacımız birbirimizi tanıyalım, ne iş yaptığımız bilelim, işbirliği yapabilir miyiz, bir birimizden satın alabilir miyiz, birbirimizin tedarikçisi olabilir miyiz, bunlara bakalım. Birbirimizin hikayesini dinleyelim, bir birimizden ilham alalım. Yalnız olmadığımızı, yek başımıza olmadığımız hissedelim, bu yoldan daha önce geçmiş olanların hikayeleriyle motive olalım. Amaç bu. Birbirimizden satın almak, birbirimizin işini tanımak. Ekip büyümeye başlıyor. İlk başta 45 kişilik bir toplantıyla başladık. Zaten bunun üzerine çok çıkmak istemiyorum, etkin olması için. Dün akşam yine İstanbul’da 40 kişiyle bir araya geldik. Bu kişiler sürekli temas halinde olacak. Daha sonra bu kişilerin birbirleri arasında satın almayı gerçekleştirmek istiyoruz. İş hayatında, hele ki bir iş kurduysanız, en önemli şey bir ağ oluşturmak kendinize. İletişim, çevre. Bunlar çok önemli. İşinizi ancak böyle büyütebiliyorsunuz. Güvendiğiniz birileriyle iş yaptığınız zaman ya da iletişim halinde olduğunuz zaman işinizin büyüme imkanı var. Biz de böyle bir adım attık, her kadından çok güzel hikayeler dinliyoruz. Yaklaşık 4 saat sürüyor. Hiç ara vermeden, sıkılmadan birbirimizin hikayesini dinliyoruz. Her biri ayrı bir ders gerçekten. Hem iş hayatı açısından hem de hayat dersi olarak. İnşallah başka şehirlerde de devam edeceğiz.
Çok sayıda kadının ilgi gösterdiği etkinliğe Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un eşi Hülya Kocadon da katıldı.
