CHP Bodrum İlçe Başkanlığı Uğur Mumcu’yu ölümünün 24. Yıldönümünde, Muğla Barosu Bodrum Temsilciliği, ÇYDD Bodrum Şubesi, meslek odaları sendikaları ve sivil toplum örgütlerinin de katıldığı bir etkinlikle andı.
Bodrum Belediye Meydanı’nda toplanan grup açıklamalardan önce saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı okudu.
İlk açıklamayı yapan CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, Adalet ve Demokrasi Haftası’nın, Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak ile Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak tarihleri arasında düzenlendiğini anımsatarak,” 1993 yılından bu yana düzenlenen hafta, demokrasi ve adaletin kurumsallaşması için el ele veren demokratik kitle örgütlerinin ve suskun kalmayan tüm aydınların ortak başarısıdır” dedi.
Seymen,” En uzak halkalarından en yakın halkalarına kadar “faili meçhul” cinayetlerin acısını toplumca yoğun olarak yaşadığımız ülkemizde, dilimize yerleştirilmek istenen ‘faili meçhul’ kavramına karşı bilinçli bir şekilde karşı koymak aydın olmanın bir gereğidir. Bir toplumda adalet ve demokrasi, ancak, dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilir” diyerek sözlerine şöyle devam etti;
”Ülkemizde tam ve eksiksiz demokrasinin yeşermesini istiyorsak, Uğur Mumcu ve diğer faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasının yanı sıra, bunları yapanlardan hesap sorulamaz mı? 146 gazetecinin tutuklu olduğu ülkemizde, basın kuruluşlarının ve gazetecilerin tam bağımsızlığı, tarafsızlığı sağlanamadığı ve güvence altına alınamadığı sürece, tüm ülke için Adalet ve Demokrasiden söz etmenin mümkün olamayacağına inanıyoruz.
Adalet ve Demokrasiden bahsetmişken, TBMM’den geçen Anayasa değişikliği önümüzdeki günlerde yapılacak olan referanduma doğru gidiyor. Anayasa hukukuna ve Demokrasiye göre, kuvvetler ayrılığı olmazsa olmazdır; bu nedenle, yasayı yapan ile yasayı uygulayan aynı makam olamaz. Bir anayasada, kural koyucuyla, icracı aynı kişiyse; adı Anayasa olsa bile, işleyiş ve içerik itibariyle o bir demokratik toplumlarda halkın bütün kesimlerinin görüşleri ile oluşan bir anayasa değildir.
Teklif edilen şey, demokratik anayasa hukukunun olmazsa olmazı, yasama, yürütme, yargı, yani kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğundan; bu anayasa değişliği değil, bir kişiye bağlı, yapacağı atamalarla da Tek adam ve Tek parti anayasası demektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu Anayasa değişikliğine Hayır diyor, halkımızın bütün “yetkileri tek bir kişiye veren” bu anayasa değişikliği teklifine sandıkta gerekli cevabı vereceğine inanıyoruz.
Anma törenimize katılarak, demokrasiye, özgürlüklere sahip çıkan ve inanan, siyasi parti, meslek odaları sendikaları ve sivil toplum örgütleri ve halkımıza teşekkür ediyor, Adalet ve Demokrasi Haftası’nda tüm demokrasi şehitleri önünde saygı ile eğiliyoruz”
Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Avukat Cavidan Karaöz Özyiğit de gazeteci yazar Uğur Mumcu’yu unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını belirtti. Çağdaş olmanın temel unsurlarından birincisinin aydınlanma olduğuna dikkati çeken Özyiğit, şunları kaydetti:
“Aydınlanma ışığının yakılmasından rahatsız olanlar, bu ışıktan korkanlar, ışığın topluma ulaşmasını engellemek için her dönemde tüm güçleri ile direnç göstermişlerdir. Bu konuda çoğu zaman siyaset araç olarak kullanılmış ve kullanılmaya devam etmektedir. Ülkemizde yaşanan faili meçhul cinayetler ile toplumu aydınlatmak isteyen insanlar öldürülmüştür. Uğur Mumcu’nun yıllar önce vurguladığı, hukuk sistemi de dahil tüm devlet kurumalarında tarikatların yapılanmasının bugün, gün yüzüne çıktığını milletçe gördük. Bugün yaşadıklarımız, O günlerde aydınlarımızın gördüğü, anlatmaya çalıştıkları, ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, tek tek önümüze gelmektedir. Cinayetlerin arka yüzünün aydınlatılmasını istemek ne kadar kutsal bir görev ise, aydınların Atatürkçü niteliklerini örnek almanın, amaçları ve ideallerini yaşatmak da o kadar önemlidir” dedi.
Yoğun yağmur altında yapılan anma etkinliğinde, açıklamaların ardından, törene katılan vatandaşlar Gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun resminin bulunduğu alana karanfiller bıraktı.