DİLBAĞ TOKAY – EREN LEVENDOĞLU İKİLİSİNDEN UNUTULMAYACAK KONSER
Viyolonselci Dilbağ Tokay ve Piyanist Eren Levendoğlu ikilisi, DenizBank ana sponsorluğunda düzenlenen 14. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali kapsamında, Gümüşlük’teki tarihi taş ocağında bir konser verdi. Yetenekli müzisyenlerimiz, klasik müzikseverler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.
Eren Levendoğlu, yaratıcısı olduğu Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivalinde ülkemizin öne çıkan genç viyolonselcilerinden Dilbağ Tokay’la festival sahnesinde buluştu. 2004’te, devlet sanatçımız Gülsin Onay’la birlikte küçük bir piyano festivali olarak başlattıkları organizasyon, 14 yılda uluslararası saygın bir festivale dönüştü. Festivalin mucidi, yarattığı festivalde bir kez daha seyirci önüne çıktı. Konser öncesi konuşan festivalin sanat danışmanı Piyanist Gülsin Onay, çok heyecanlı olduğunu dile getirerek, “Çok heyecanlıyım, çünkü 14 yıl önce birlikte yola çıktığımız değerli meslektaşım Eren Levendoğlu, yine kendisi kadar değerli bir viyolonselcimiz olan Dilbağ Tokayla sahnede olacak” dedi.
Başarılarını sahneye taşıdılar
Piyanist Emine Serdaroğlu ile kurdukları viyolonsel-piyano ikilisi “CelloPianoDuo” ile yurtiçi ve yurtdışında konserler veren Dilbağ Tokay, “Turkish Music for Cello and Piano” isimli ödüllü albümünde yakaladığı üstün başarısını eğitimciliğine de yansıtmış bir müzisyen olarak Brezilya, Suriye, Adana, Eskişehir ve İstanbul’da masterclasslar verdi, İtalya ve Bulgaristan’daki yarışmalara jüri üyesi olarak davet edildi. Katıldığı müzik festivallerinde birçok birincilik ödülüne layık görülen Eren Levendoğlu ise piyanodaki üstün performansı sayesinde birçok bursla ödüllendirilmiş bir sanatçı. Guildhall School of Music and Drama’da Prof. Ronan O’Hora, Prof. Paul Roberts ve Prof. Artur Pizarro ile çalışan Levendoğlu Türkiye ve Zimbabwe’de solo ve topluluk çalışmalarını sürdürüyor ve festivallere davet ediliyor. Gürcü kemancı Nana Jashvili ve Rus Valery Oistrakh gibi müzisyenlerle birlikte sahne alan sanatçı, perküsyon ustası Bülent Öcal, Kemancı Cihat Aşkın ve Piyanist Gülsin Onay’la da performanslar sergiledi.
Klasik eserlere yer verdiler
Bodrumlu klasik müzikseverleri 25 asırlık tarihi mekanda bir araya getiren konserde Dilbağ Tokay ve Eren Levendoğlu ikilisi, Saint Saens, Mendelssohn, Beethoven, Faure ve Brahms’ın eserlerine yer verdi. İlk olarak C. Saint Saens’ın, ‘Allegro Appassionato’ Op. 43 adlı eserini seslendiren sanatçılar, bu eserin ardından F. Mendelssohn’un, “Lied Ohne Worte in D Major Op.119” adlı yapıtıyla izleyici karşısında idi. Gecenin ilk yarısını Ludwig van Beethoven’la bitiren Tokay – Levendoğlu ikilisi, bestecinin “Sonata in G minor, Opus 5 No. 2” adlı eserini seslendirdi. Eser şu bölümlerden oluşuyordu; I. Adagio Sostenuto E Espressivo – Attacca, II. Allegro Molto Piu Tosto Presto, III. Rondo. Allegro.
Koyunbaba Antik Taş Ocağında gerçekleşecek konserin ikinci yarısı Gabriel Faure’nin, “Elegie in C Minor, Op. 24” adlı yapıtıyla başladı. Sanatçılar bu eserin ardından Johannes Brahms’ın, “Cello Sonata No.1, Op.38” adlı yapıtını seslendirdi. Üç bölümden oluşan bu yapıt, I. Allegro non troppo, II. Allegretto quasi Menuetto ve III. Allegro (E minor) başlıklarını taşıyordu. Konserde çalınan son eserin ardından, izleyicilerin yoğun alkışları altında tekrar sahneye gelen sanatçılar, bis yaparak geceyi sonlandı.
Eren Levendoğlu festivali değerlendirdi
Konser kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen Piyanist Eren Levendoğlu, “Festival 14. yılını kutluyor. Tabii ki, bu bizi onurlandırıyor. Bu kadar emekle bu günlere getirdiğimiz festivalimizin programında yer almak, bir konser vermek benim için gurur kaynağı” dedi. Festivali de değerlendiren sanatçı şu açıklamaları yaptı; “Hiç bir festival 1,5 aylık bir döneme yayılmazken, biz Gümüşlük Festival Akademisindeki ustalık sınıflarını da göz önüne alarak, bu süreci uzun tutmak zorundayız. İzleyici genelde konserleri biliyor ve takip ediyor. Çok değerli müzisyenlerle, çok önemli konserler gerçekleştiriyoruz. Bu yurt dışındaki müzik otoriteleri tarafından da takip ve takdir ediliyor. Ancak festival sadece konserlerden ibaret değil. 2006’dan bu yana ustalık sınıflarında 700’ün üstünde genç yeteneğe eğitim verdik ve bu eğitimi verenler dünyanın en büyük klasik müzik sanatçıları. Diğer yandan iki yılda bir hocamız Ahmed Adnan Saygun’un adını taşıyan bir piyano yarışması düzenliyoruz. Genç yeteneklerin keşfi ve motivasyonu açısından bu çok değerli bir girişim oldu. Tüm bunları yapmak aslında hiç de kolay olmadı ve aynı zorluklarla hala başa çıkmaya çalışıyoruz. Biz, arkasında büyük bir holding olan bir festival değiliz. Küçük bir kadro ile çok büyük bir iş yapıyoruz. Bizi her yıl destekleyen çok değerli sponsorlarımız ve festival dostlarımız tabii ki var ve onlara müteşekkiriz, onların sayesinde bugünlere geldik. Yine de festivalimizin hala farklı destekçilere de ihtiyacı olduğu aşikar. Festivali bu günlere getirmemizde bize destek olan herkese, her kuruma teşekkürlerimiz sonsuz”.