Bir radyo programında yaptığı açıklamalar sonrasında hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan Bodrum’da açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz Gazi ve mağdurlarına hakaret etmediğini belirterek kendini savunan Aldan, adaletin keseceğin parmağında acımayacağını ifade etti.
Bodrum’un Yalıkavak Mahallesine gelen CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, hakkında başlatılan soruşturma ve radyo programındaki sözleri hakkında açıklamalarda bulundu. Basın toplantısına, CHP Muğla milletvekilleri Nurettin Demir, Akın Üstündağ, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Uslu ve partililer katıldı.
Radyo programında yaptığı konuşmaların ses dökümleri ile basın toplantısına gelen CHP’li vekil, demokrasiye sahip çıkan 15 Temmuz kahramanlarına hakaret etmediğini söyledi.
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:
“Asıl olan AKP şöyle bir anlayış içine girmeye başladı AKP iktidarı, o da şu ki ileride ekonomik anlamda ki sıkıntılar. Dolayısıyla oluşacak toplumsal muhalefeti karşı paramiliter bir güç yaratılmak isteniyor. Bu çok tehlikeli diyorum bence yapılması istenen budur diyorum. Ondan sonraki konuşmalarında da o ibarenin geçtiği konuda da ileride gezi benzeri bir olay olursa olduğunda İşte benim elimde bir sürü adamım varda diyebilirsiniz bu şeyde kullandığım kelime de olabilir. Bunları topluma yayarak toplumda bir anlamda geri çekiliş bir korku hali yaratma anlayışı vardır diyorum. Bu noktada benim 15 Temmuz mağdurlarına yönelik bir tane ibarem yok. Ne diyorum? Bundan sonra gelişecek olaylarda gezi benzer olaylarda toplumsal muhalefetin önüne geçmek için bakın benim yetiştirdiğim bir sürü adam var onları da sahaya sürerim. Bu noktada kast ettiğim kişiler son günlerde sürekli televizyonlarda artık gördüğümüz ellerinde tüfekler olan topluma korku saçan, ne üdüğünü anlayamadığımız, kim tarafından finanse edildiğini bilemediğimiz bazı gruplardır. Bunun dışında herhangi bir kişiye bir söylemeyim söz konusu dahi değildir. Kaldı ki buradaki söylemde keza yine üzerine basa basa durduğun bir şey var. Orada diyorum ki, 15-16 Temmuz yazarsanız maddede sadece onda sınırlı kalmak kaydıyla 15-16 Haziran’da yargılanacak insanlar bu takdirde bu yasa kapsamında faydalanabilirler.
Özet olarak yaptığım konuşmanın özü budur. Bu kesinlikle bu konuşmanın içerisinde, ne 15 Temmuz gazilerine, ne yanlış ne 15 Temmuz mağdurlarına, ne Türk milletine yönelik en ufak bir hakaretim, kötü sözüm, olumsuz bir yaklaşımın dahi söz konusu olamaz. Bunu aynı gün yaptığım bir başka televizyon programında da şunu söyledim, 15 Temmuz’da o sokağa çıkan Demokrasiyi savunan insanlara benim çok büyük bir saygım var. Onlar gerçekten ciddi bir mücadele verdiler ve Türkiye’nin demokrasisinin bozulmaması anlamında bir çaba gösterdiler. Onlara laf söylemek benim haddime değildir.
Bu noktada dün itibariyle, benim açıklamamın bütün detayı hiç göz önüne bile alınmadan daha inceleme gereği bile duyurmadan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında soruşturma başlatmış bulunuyor. Ben yılların Cumhuriyet Savcılığı yapmış bir kişiyim neyin hangi lafını suç olacağını hangi lafın suç olmayacağını gayet iyi bilirim. Ha şöyle bir şey var adaletin kestiği parmak acımaz, biz ne söylediysek ben bunun kesinlikle suç olmadığını zaten biliyorum ama neyse gideriz gereğini de yaparız.
O gün hayatlarını koyduğu insanlar şunu hiç kimse unutmasın, orada şehit olan 250 kişi var binlerce yaralı var. O insanlar gönülleri ile gittiler orada bir mücadelenin bir demokrasi mücadelesinin içine girdiler. Onların yaşamları üzerinden kimse siyaset yapmaya kalkışmasın, onların yaşamları üzerinden kendilerine birtakım siyasi rantlar elde etmeye çalışması ve onları kullanılarak da benim gibi insanlara haksız yere kimse çatmaya kalkışmasın gerçek durumudur. Tekrar ediyorum tutanağı bütünüyle herkese dağıtacağım basın mensuplarına dün dağıtabilir de mama dedim ki şu işi kampanya nasıl kampanya mı yoksa bireysel bir çıkışımı anlayayım diye Bodrum’a kadar bekledim.”