Türklerin İslâmiyet’i benimsemesinden sonra kurulan ilk büyük Türk devleti olan Selçuklular, 11. Yüzyıldan başlayarak Mezopotamya, İç Asya ve Anadolu’ya hakim olmuştur. 1071 Malazgirt zaferiyle Anadolu’ya giren Selçuklu Türklerinin burada kurduğu devletlerden biri olan Anadolu Selçukluları, 200 yıl varlığını sürdürmüş, bu süre içinde muhteşem eserler vermiştir.
Taş işçiliği konusunda olağanüstü güzellik ve ustalıkla yaratılmış eserler, Anadolu’da hâlâ tüm ihtişamıyla bizleri selamlamaktadır. Ancak Selçukluların sanatçı kimliği yalnızca taş eserlerle sınırlı kalmaz. Çini başta olmak üzere dokuma, metal işçiliği ve minyatür gibi el sanatları aracılığıyla da kendini gösterir.
Türklerin Anadolu’ya girmesiyle oluşan bu yeni sanat biçimi, topraklarımızın kültürel zenginliğine büyük katkılar sağladığı gibi, gelecek kuşaklara da ilham olur.
Bodrum Halk Eğitimi Merkezi, dönem boyunca, sanat ve el sanatları ürünlerini ortaya çıkarırken, bu ilhamı taşımaya gayret etti. Çini, seramik, mozaik, tezhip, resim ve keçe sınıflarının eğitmenleri öncülüğünde, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklularının geometrik ve bitkisel bezemeleri, çift başlı kartal gibi figüratif unsurları yeniden yorumlandı. Divriği Ulu Camii’nin cephe süslemeciliğinde en ileri gitmiş mimari detayları, Beyşehir Eşrefoğlu Camiinin üstün ağaç ve çini işçiliği ve Kubadabad Sarayı’nın eşsiz motifleri çeşitli malzemelerin üzerine yeniden işlendi. Dönem boyunca üretilen işler, yalnızca bu örneklerle de sınırlı değil. Sergi, Selçukluların tüm sanat geleneğinden izler taşıyor.
15 Mart Saat 14:00’de Heredot Kültür Merkezi’nde açılacak olan sergi, Bodrum Halk Eğitimi Merkezi müdürü Mehmet Ünal’ın koordinatörlüğünde, küratör; Sanat Tarihçi A. Göknur Gürcan ve sanat direktörü Fatoş Ötenen tarafından hazırlandı. Sergi, 18 Mart’a kadar gezilebilir.
