Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şubesi Başkan Adayı Orhan Dinç, yerel televizyon kanalında yapılan açıklamalara cevap verdi.
Televizyon programına katılan mevcut başkan ve yardımcısının söylemlerine cevap veren Dinç şunları söyledi:
“Dün akşam yerel televizyon kanalında yayınlanan, DTO Bodrum Şube yöneticilerinin katıldığı bir program yayınlandı. Çok geç bilgi verildiği için katılamadım. Programda yokluğumda konuşulanlardan ötürü bana cevap hakkı doğdu. Bu hususları belirtmeden önce kişisel gözlemlerimi de aktarmak istedim.
Öncelikle ben dün gece yayınlanan programda yorulmuş ve enerjisi tükenmiş bir ekip izledim. Programın kurgusu tamamen benim açıklamalarıma cevap niteliğinde oluşturulduğu için belli ki mevcut yönetim proje yada yeni bir yaklaşım üretememiş. Zaten odanın görevi olan konulardan bahsederken bile bunu ne kadar uzun zaman da ve zorluklarla yaptıklarından bahsettiler. Devlet kademelerinin yaptığı işlere arzuhalcilik yapmak bu kadar zahmetli midir? Elinizde bir projeyle giderseniz devletin her kademesi kapıları sonuna kadar açılacaktır. Ama proje üretmek, bilgi birikimi ve heyecan isteyen yorucu bir iştir.
Ekibimle birlikte rakip aday olarak anıldım dün geceki programda. Biz değişim zamanı geldi sloganı ile seçime hazırlandık. Sanırım bu yorgunluk içinde bizim de sahaya çıkmamız oldukça zahmet verdi. Rekabet insanı da kurumları geliştirir ve gençleştirir.
Programdaki en önemli nokta ise program katılımcısının “eğer mevcut başkan bırakırsa cümlesidir!” belli ki başkanın koltuğu bırakma niyeti yok! Bunun bir ispatı da ekip üyelerinin aynı ailelerden bir kaç nesil ile oluşturulmasıdır. Net olarak bakış açısı babadan oğula geçer bir mantığa dayanmaktadır. Bu bakış açısındaki yönetimin demokrasiden söz etmesi maalesef ironiktir.
Yine dostlar alışverişte görsün şeklinde oluşturulmuş listelerinde, kendi yazdıkları adaylar bile duruma itiraz etmiştir. Nasıl bir koltuk sevdasıdır ki, rica minnet ederek kamuoyunda adı duyulan kişilerle koltuklarını korumaya çalışmaktadırlar.
Bugüne kadar Fuar katılımları yaptıklarından bahsettiler. Logolarının olduğunu söylediler. Katılım gösterilen fuar bütçeleri içinde, DTO Bodrum şubesinin bütçeye katılım oranını açıklamaları yeterlidir. Kamuoyu da doğru bilgi sahibi olacaktır. Bütçe olmasa da en azından organizasyonu üstlenselerdi, programda söylendiği gibi mütevazi katkıları için ben teşekküre gitmez aksine önderlik ettikleri için kutlardık. Yapılan mütevazi katkıya istinaden teşekkür etmem şahsımın değil Fuar Organizasyonunu yapan kurumun temsilindendi.
Yine uluslararası fuar katılımlarından bahsedildi. Şu soruya cevap verilsin! Hangi fuara üyelerle heyet olarak katılmışlar? Zaten ücretsiz olan ya da devlet teşviki verilen fuarlara sektör üyeleri bireysel olarak katılım gösterebiliyor ama burada DTO Bodrum olarak siz nerede öne çıktınız? Üyelerimizin birlikteliğini nerede hissettirdiniz?
Tecrübe ile yada artık tozlu raflara kaldırılmış yönetmelikleri bilmek yerine, bundan sonra dünya denizlerinde oluşacak altyapıya odaklanmak daha önemlidir. Bodrum DTO’nun hantal yapısı Bodruma da, Bodrum denizlerinden ekmek yiyenlere de artık hizmet edememektedir. Mevcut anlayışın değişmesi ve gelişmesi şarttır.
Ben ve ekip arkadaşlarım seçim süresince vizyonumuzu ve ilkelerimizi açıkça ortaya koyduk. Mevcut üyelerimizin ulaşabildiğimiz hepsi ile yüz yüze görüştük ve iletişim kurduk. Bunları sosyal medya hesaplarımızdan yapmadık. Sorunları dinledik ve çözüm önerilerini not aldık.
Üyelerin ortak görüşü artık değişim zamanı gelmiştir. Bunu da pazartesi yapılacak seçimde net olarak göreceğiz. Eğer seçim sonucunda üyelerimiz bizi yönetime getirirse, üzerimize aldığımız sorumluluğun bilinci ile ve her üyeye kapımız açık olarak geleceğiz. Sadece seçim zamanı değil her zaman birlikte ve iletişim içinde olacağız. Daha önce belirttiğimiz ilkelerimizle ve değerlerimizle çalışacağız.
Bodrum deniz ticaret odasının lokasyon olarak trafik ve ulaşım açısından doğru olmadığı konusunda bir eleştiri getirdik. Bu üyelerimizin bizden isteğiydi. Bu noktada hiç bir tedbir alınmadı. Bodrumdaki birçok dernek bile genel kurullarını büyük salonlarda yapmaktadır. Bu üyelerin bir araya geldiği özel bir gündür. Üyelerimize hitap edemediğimiz vasat bir seçim organizasyonu yerine coşkulu ve birliktelik sağlayan bir seçim neden yapılamıyor? İstanbul’daki seçimlere güçlü destek vermek için önce Bodrum’da güçlü ve bir arada olmak gereklidir. Bizi burada bir araya getirmeyen yönetim İstanbul’da nasıl getirecek. Üyelerin bireysel başarılarını kendine mal etmek yerine keşke birlikte güçlüyüz denseydi.
Bu seçim değişimin başlangıcıdır. Sadece iki görevli ile seçime gelen üyelere hizmet verilemeyeceği ortadadır. Bu durumda ben ve ekibim ulaşım zorluğu yaşayan her üyeye Marina Yacht Clup önünde ücretsiz vale hizmeti vereceğiz. Tüm üyelerimizi mevcut imkanları ile yada bizimle iletişime geçerek 2 Nisan günü sandıklara davet ediyoruz.”