RAMAZAN DAVULUNA HANIMELİ DEĞDİ
Datça bu yıl Ramazan ayına; Ege yöresinin geleneksel kıyafeti Bindallı giymiş, Türkiye’de bilinen sadece 3 kadın Ramazan Davulcusundan birisi olan Davulcu Özlem adıyla bilinen Özlem İsar’ın çaldığı Ramazan Davulu ile başladı.
Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar, Datça esnaflarından Rönesans Organizasyon sahibi Ayşemin İzci’nin kıyafet ve Tuana Rent A Car işletmecisi Kadir Yaşar’ın verdiği araç desteğiyle Datça’da ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Davulcu Özlem; bu gece sahur öncesi (17 Mayıs 2018) basına verdiği bilgide; “Bir çok kişi maaşalah dese de 41 yaşındayım. İstanbul doğumluyum. Yaklaşık 30 yıldır Datça’ya ailece tatile gelirdik ve ben bu yıl buraya yerleşme kararı aldım. Çocukluk aşkım işte hiç bitmeyen Datça sevgim. Datça öncesinde henüz lise yıllarımda Türk Tiyatrosunun duayenlerinden Yıldız Kenter ve Rahmetli Müşfik Kenter’le tanıştım. Müşfik Kenter’den aldığım diksiyon dersleriyle birlikte, radyoculukla tanıştım. Günümüzde radyoculuk artık yok denecek kadar az malumunuz. Sonrasında bir süre ticaretle uğraştıktan sonra bu yılın başlarında çocukluk sevdam Datça’ya yerleştim.
Davulcu Özlem’e gelince; Geçen yıl müzisyen arkadaşlarımla piknik yapıyoruz. Derken çalmak için davulu elime aldım. Dalga geçecekler ya işte espriyle ; “Sen davulu ancak kümeste tavuklara çalarsın.” dediler. Ben de, “Kümeste tavuklara mı, yok sa siz gibi büyükbaşlara mı çalarım görürsünüz!..” diyerek, davul kursu aldım. Zaten türkülerle büyümüş bir Anadolu Kadınıyım. Birçok Cemiyet toplantılarına hem davul çalarak hem de solist olarak çıktım sanatımı icra ettim. Ramazan öncesinde çoğunuzun bildiği gibi Şubat ayında yapılan Datça Badem Çiçeği Festivali’nde davulumla sahne aldım. Sonrasında, malum sırada Ramazan ayı var. Bugüne kadar Ramazan Davulcuları hep erkekti, “Neden bir kadın olmasın?” dedim ve Belediye Başkanımız Gürsel Uçar’la görüşerek, hem otantik geleneğinimizi yaşatmak, hem de Datça turizmine tanıtımına doğal katkı sağlamak için yola çıktım. Ramazan bayramına kadar, sahurda Datça’nın her yerinde davulumu çalacağım. Ama ritmik, akustik, Datça’ya özel yazdığım manilerimle süsleyerek, davulu güm güm kuru kuruya tokmaklamadan, kimseleri rahatsız etmeden, geçmişten günümüze gelen geleneğimizi sürdürerek.” dedi.