Bugüne dek motor yatların ve tur teknelerinin yarış parkuruna girmesini engellemek için yelken yarışlarını düzenleyenlerin destek ve yardım talep ettikleri Sahil Güvenlik, Bodrum’da bu kez bambaşka bir durumla karşılaştı.
Dış görevden dönen Sahil Güvenlik gemisi, Yalıkavak Limanı’na girmek isterken kendini bir anda yarış parkurunun içinde buldu. 30 adet 420 ve 470 ile 131 adet rüzgar sörfü arasından geçmek zorundaydı çünkü parkur tam Yalıkavak Marina mendireğinin önüne kurulmuştu.
Telsizden Yarış Kurulu’a çağrı yapan SG komutanı, liman girişini kapatan parkurun daha güvenli bir yere taşınmasını önerdi.
Yarışın başhakemi bu çağrıya, “Start verildi arkadaşım derhal burayı terk et” karşılığını verince, SG komutanı da, “Ben sizin arkadaşınız değilim. Lütfen muhabereyi nezaket kuralları çerçevesinde yapalım” dedi.
Ancak, Yarış Kurulu’nun cevabı yenilir, yutulur gibi değildi. Genele açık bir haberleşme kanalından “tatsızlaşan” bu görüşmeyi uzatmayı anlamsız bulan SG komutanı, gemideki servis botunu suya indirerek başhakemin yanına gitmek isterken, TYF MHK Başkanı Hakan Kütük’ün de içinde olduğu bir bot yanına geldi.
Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kütük, ne olduğunu sorunca, komutan durumu anlattı. Parkurun deniz trafiğine engel olduğunu, hem liman giriş-çıkışı yapan tekneler, hem de yarıştaki yelkencilerin can ve mal emniyeti açısından tehlike oluşturduğunu söyledi.
Kendisine hak veren Kütük’e, “yakışıksız konuşmayı” hatırlatan komutan, derdini daha iyi anlatabilmek için başhakemle yüz yüze görüşmeyi tercih ettiğini belirtti.
Komite Botu’na yanaşan komutan, başhakeme, “Ben Sahil Güvenlik adına buradayım, siz de Türkiye Yelken Federasyonu’nu temsil ediyorsunuz. Dolayısıyla umuma açık bir kanaldaki konuşma şeklinizi kınıyorum. Can ve mal emniyeti açısından parkur değişikliği önerimi tekrarlıyorum” dedi.
Tavrını değiştirmeyen başhakemin cevabı bu kez, “Sen benim komutanım değilsin, işime karışamazsın” oldu. “Ben size ‘siz’ diye hitap ediyorum. Bana ‘sen’ diyemezsiniz. Burada iki kişi olarak değil iki kurumun temsilcileri olarak bulunuyoruz” diyen komutan konuyu üstlerine raporlayacağını söyleyince de, “Kime istersen raporla. Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” karşılığını aldı.
Tartışmayı uzatmanın anlamı yoktu. Komutan gemisine geri döndü ve son derece sınırlı alanda kimseyi tehlikeye düşürmemeye dikkat ederek limana girdi.
Kulağımıza gelen bilgilere göre komutan daha sonra durumdan Liman Başkanlığı’nı haberdar etti. Liman Başkanı da kendilerine böyle bir etkinlik konusunda haber verilip izin alınmadığı için isterse yarışı durdurabileceğini belirtti. Ama komutan buna kalkışmadı.
Haber: Serdar Bapoğlu
