Muğla Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen değerli katılımcılarla iki gün süren Yaşam Alanları için Adalet Doğa Çalıştayı düzenledi.
Doğa Hakları’ndan sorumlu CHP Genel Başkan yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Tarım politikaları ve tarım politikalarından sorumlu CHP Genel Başkan yardımcısı Orhan Sarıbal’ın katılımları ve destekleri,Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Osman Gürün’ün ev sahipliğinde düzenlenen Yaşam Alanları için Adalet Doğa Çalıştayı’na Türkiye’nin farklı şehirlerinden bilim insanları, gazeteci, yazarlar, Aydın’da Kızılcaköy’de ormanları için mücadele eden çevreci kadınlar, siyasiler, belediye başkanları ve çevre gönüllüleri katıldı.
Başkan Gürün; “Yaşamaktan ve hizmet etmekten gurur duyduğumuz Muğla hassasiyet ve dikkatle korunması gereken adeta bir mücevher”
Doğa Hakları Çalıştayı’nın açılış konuşmasını yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün çevrenin korunarak geleceğe taşınması gereken en önemli miras olduğunu söyledi ve kendilerinin yaşamaktan ve hizmet etmekten gurur duydukları Muğla’nın bir mücevher kadar değerli olduğunu, bu değerin hassasiyetle ve dikkatle korunması gerektiğini belirtti. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün;“Dünyada ve ülkemizde çevre, yaşam alanları, tarım sahaları ile ilgili ne yazık ki olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Böyle bir ortamda CHP Genel Başkan yardımcımız sayın Gülizar Biçer Karaca’nın ana aktörü olduğu Doğa Hakları Çalıştayı ile değerli bilim insanlarını ve toprakları için mücadele eden çevreci yurttaşlarımızı Muğla’mızda bir araya getirdik. Çünkü Muğla ülkemizin bir mücevher gibi hassasiyetle işlenmesi, korunması gereken en önemli şehirlerinin başında geliyor. 1479 km kıyı uzunluğu ile bir dantela gibi işlenmiş, mavi yolculuğun adresi kıyılar, yüzde 68 orman varlığı ile farklı endemik bitki zenginliğine, birbirinden değerli, marka olmuş 13 ilçeye sahip. En önemlisi de Karya ve Likya medeniyetlerine ev sahipliği yapmış Anadolu medeniyetlerinin izlerini taşıyan, hoşgörülü, güler yüzlü insan zenginliğine sahibiz. İşte bu eşsiz coğrafyaya 2014 yılından beri Büyükşehir Belediyesi olarak hizmet ediyoruz. Yaşamaktan ve hizmet etmekten gurur duyduğumuz Muğla’mızda göreve gelir gelmez 3 katı atık düzenli depolama tesisi yapmak için müracaat ettik.Menteşe’de dört ilçemize hizmet veren Katı Atık Tesisi’mizi ve tüm Muğla’ya hizmet veren Tıbbi Atık tesisimizi, Milas Katı Atık düzenli depolama tesisimizi hayata geçirdik ve çöpümüzden elektrik üretiyoruz. Muğla’mızın çöpünün beşte birini üreten Bodrum için ihalesi, yer teslimi yapılan tesisimizin bilinen sebeplerle yapımı durduruldu ve engellendi. Tekrar çalışmalarımıza başladık ve Bodrum’da tesisimizi yapınca Muğla’mızda çöp depone alanı olmayan ilçemiz kalmayacak. Ayrıca vahşi depolama alanı olarak kullanılan alanların rehabilitasyonunu yaparak doğaya kazandırıyoruz. Muğla genelinde göreve gelir gelmez 1 olan hafriyat sahasını 7’ye çıkardık. Yoğun girişimlerimize rağmen sadece Datça ilçemizde hafriyat alanımız yok. Muğla öyle özel bir şehir ki Akdeniz’e kıyısı olan 19 ülkenin 9’undan daha uzun kıyı uzunluğuna sahip. 1479 km kıyı uzunluğu ile mavi yolculuğun adresi olan ilimizde 6 tekne ile deniz araçlarından atık topluyoruz. İki kıyı tesisimiz var, taleplerimize cevap verilirse tesis ve tekne sayımızı arttıracağız. Büyükşehir Belediyesi olarak bunların yanında toprağımız için de yerel yönetimlerde ilk olan Toprak Laboratuvarımızı hayata geçirdik. Seydikemer’den Bodrum’a toprağımızın analizini yapıyor, hangi gübre, hangi üründen daha fazla verim alınabiliri üreticilerimize bilimsel olarak gösteriyoruz. Fidan desteği sağlayarak katma değeri yüksek ürünle toprağına sahip çıkmasını amaçlıyoruz. Türkiye’nin en kapsamlı yerel tohummerkezini kurarak bu toprakların, atalarımızın, analarımızın sandıktakitohumlarının korunarak geleceğe taşınmasını sağlıyoruz. Üreten köylümüzüntoprağını değil, ürettiği ürününü satmasını, köyden kente göçü değil kenttenköye nitelikli göçün olmasını istiyoruz. Şehirleri betonlarla çevirip yaşanmazhale getirenlerin şu anki hedefi olan Muğlamızı hizmetlerimizle korumayaçalışıyor, mücadele ediyoruz. İşte bu çalıştay birlikte mücadele etmemiz,düşüncelerimizi ifade etmemiz için önemli bir ortam. Emek veren herkeseteşekkür ediyorum.” dedi.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin doğanın haklarının korunmasında ve yurttaşların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında hükümetlere ve yerel yönetimlere büyük vazifeler düştüğünü söyledi ve kurulduğu günden bugüne kısa zamanda Muğla’da çevre ve doğa için büyük işler yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’e teşekkür etti.
Tarım politikaları ve tarım politikalarından sorumlu CHP Genel Başkan yardımcısı Orhan Sarıbal’da Doğa Hakları Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin tüm alanlarına, kaynaklarına saldıran kapitalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı ortak bir mücadele hattı oluşturmak için bu çalıştayın değerli olduğunu söyledi ve tüm katılımcılara fikirleri ve mücadeleleri için teşekkür etti.
Gülizar Biçer Karaca; “Bu Çalıştay için Muğla’yı seçtik çünkü Muğla’nın çalıştayda işlenecek her konuda bir hikayesi var.”
Doğa Hakları’ndan sorumlu CHP Genel Başkan yardımcısı Gülizar Biçer Karaca Türkiye’de düzenli işleyen çevre politikasının olmadığını söyledi ve iki gün süren çevre çalıştayı ile partilerinin çevre için politika belgesi oluşturduğunu belirtti. Gülizar Biçer Karaca; “Doğa Hakları Çalıştayı fikrini Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza açtığımızda gerçekten böyle bir yoğun katılımlı ve içerikli bir çalıştay olacağını düşünmemiştim. Doğamız adına güzel şeyleri başarabileceğimizin umudu hala var. Hepimizin bildiği gibi ülkemizi yönetenlerin bir çevre politikası yok. Doğayı insana hizmet eden bir varlık olarak görüyorlar. Halbuki doğa, insan birlikte, uyum içinde yaşayabilmeli. CHP olarak doğa hakları konusunda bir politika belgesi oluşturmak istiyoruz. Bu çalıştayla burada çok değerli bilim insanları, gazeteci, yazarlar ve toprakları için mücadele eden çevreci yurttaşlarımızın fikirleri ile bir politika belgemiz oluştu. 31 Martta yerelde, daha sonra genel seçimlerde partimizin iktidarında bu bilgiler ışığında yol haritamızı belirleyeceğiz. Peki bu çalıştay için neden Muğla’yı seçtik. Çünkü bu çalıştayda işlenecek, konuşulacak her konuda Muğla’nın bir hikayesi var. Çalıştayda atığı konuşuyoruz, Büyükşehir Belediyemiz Bodrum katı atık tesisi yapacak ağaç kesiyorlar algısı ile kendini ağaçlara zincirleyen ama Okluk Koyunda yazlık saray için yüzyıllık ağaçların kesilmesine ses çıkarmayan, gözleri kör, kulakları sağır milletvekillerinin olduğu şehirdir Muğla, güzelim koylarının peşkeş çekilmeye çalışıldığı Büyükşehir Belediyesi’nin meclisi kararı ile direndiği şehirdir Muğla, yerel tohumların yasaklanmaya çalışıldığı ama yerel tohum merkezinin Büyükşehir Belediyemizce kurulduğu şehirdir Muğla. İki gün süren çalıştayımıza her konuda destek veren ve bizlere bu ortamı sağlayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’mız sayın Osman Gürün’e , düşünceleri, araştırmalarıyla doğa hakları için mücadele eden bilim insanlarına, kalemi ile bu mücadelenin halka ulaştırılmasını sağlayan gazeteci yazarlara, Aydın’da toprakları için mücadele eden sesini duyurmaya çalışan Hatice, Leyla ablamıza, Kızılcaköy’ün direnen kadınlarının hepsine teşekkür ediyorum.”dedi.