Milas Süt Birliği Başkanı – Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı Ali İhsan GEZGİN, ülkemizdeki hayvancılık ve süt sektöründe yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu…
Başkan GEZGİN’in açıklaması şöyle:
“Üreticilerimizin sıkıntılar yaşadığı bu süreçte onları yalnız bırakmayıp, her fırsatta onların sesi olup; üreticilerimizin sorunlarını yetkili makamlara her zaman ilettik, çözüm önerilerini yerelde hayata geçirip, ulusalda da üreticilerimize destek olmaya çalıştık, çalışıyoruz.
Son zamanlarda sektörün yaşadığı hem et, hem de süt sorunlarını yerelde çözebilmek için birliğimiz bünyesinde bir şarküteri açarak üyelerimizin ürettiği danaları kendimiz işlemeye başladık. Piyasada karkas kesim fiyatı 26 – 27 liraya kadar düşerken, Birlik olarak bizde bu fiyat 29 lira. Bizim bütün hayvanları işleme gibi bir kapasitemiz tabii ki yok. Bizim görevimiz borsa görevi yaparak fiyatları regüle etmek ve daha da aşağı çekilmesini önlemektir. Üreticimizi korurken tüketicilerimizi de düşündük. “Birliğim Gıda Market” ile Milas halkı kaliteli ete daha ucuza ulaşabiliyor. Piyasanın 8 – 10 lira gibi altında tüketiciye et ürünleri sunabiliyoruz Örneğin, dana kıyma Birliğim Market’te 35 lira iken piyasada 42 ile 45 lira arasında gezmektedir.
Süt tüketimini artırmak ve tüketiciyi kaliteli sütle buluşturmak için yine Birliğim Market’te oluşturmuş olduğumuz “SÜTMATİK” makinesi var. Kalitesi bakanlığımız tarafından belgelenmiş çiğ sütümüzü burada Milaslılarla buluşturuyoruz. Bu uygulamamız da yine hem üretici hem de tüketici odaklı bir çalışma olmuştur.
Ülkemiz hayvancılık alanında yaşanan sorunları uzunca bir dönemden beri sürekli dile getirilip, sorunların çözümü noktasında gerek Bakanlıklar, gerek üst düzey bürokratlar, gerekse yerelde yerel yöneticiler ve siyasi parti temsilcilerini ziyaret ederek, brifingler verip, dosyalar halinde çözüm önerilerimizi sunmaya çalıştık.
Yaptığımız görüşme ve girişimlerin de pozitif sonuçlarını görmeye başladık. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığınca üreticinin ve sanayicinin sorunlarının çözümü için bazı adımlar atıldı. Bu adımlardan biri de ilk olarak 19 Aralık’ta yapılan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’nde ele alınan, hayvancılık sektörü için hazırlanmış olan “Acil Önlemler Paketi” ile oldu.
İlgili bakanlık ve üst düzey bürokratlarının da katıldığı Gıda Komitesi Toplantısında hayvancılık sektörüne ilişkin alınması gereken önlemler konusunda bazı kararlar alındı. Yaşanan bu gelişmeler ve alınan kararları hem üreticilerimiz hem de sektör temsilcilerimizle paylaşmak istedik.
Acil Önlemler Paketi olarak ifade edilen bu pakette; çiğ süt destekleme priminin 2019 yılının ilk 3 ayında litre başına 15 kuruş artışla 25 kuruş olması, Et ve Süt Kurumu hayvan kesimlerinin hızlandırılarak 3 aylık bekleme süresinin sonlandırılması, canlı hayvan ithalatına sınırlama getirilmesi, süt ürünleri ihracatına destek verilmesi, yem hammaddeleri ithalatında verginin sıfırlanması, besi hayvanı ithalatında ithal edilecek hayvan kadar iç piyasadan alım şartı olması, süt sanayicisinin üreticiden süt alırken yem alma dayatmasının önlenmesi konuları yer alıyor.
Hazırlanan paket kapsamında ilk uygulama çiğ süt alanında hayata geçirilecek. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle çiğ süt prim desteğinin artırılarak, Ocak, Şubat, Mart 2019 döneminde çiğ süt destekleme priminin litre başına 15 kuruşluk artışla 25 kuruş olarak ödeneceğini duyurdu.
Çiğ süt destekleme priminin değişmesi ile daha önce belirlenen 1 lira 70 kuruşluk soğutulmuş çiğ süt fiyatı bir- kaç ay daha geçerli olacak. 1 lira 70 kuruş olan referans fiyat 25 kuruşluk prim ile 1 lira 95 kuruşa yükseltilmiş oldu.
Çiğ sütte destekleme priminin 15 kuruş artışla litre başına 25 kuruşa çıkarılmasının yanı sıra ihracata da destek verilecek. İç piyasadaki arz fazlası süt ürünlerinin ihracatını sağlamak amacıyla süt ürünleri ihracatı yapacak her kuruluşa destek verilecek. Yani bu sıkıntılı dönemde sadece üreten değil sanayici de desteklenmiş olacak. Açıklanan ihracat desteklemesinin üretici örgütleri üzerinden pazarlanan sütlerden yapılmasını Sayın Bakanımızdan talep ettik.
Süt sektöründe ne yazık ki üreticiye bazı dayatmalar da yapılıyordu. Bunların başında ise süt sanayicilerinin “yemimi almazsan sütünü almam” dayatmasıydı. Bu dayatma karşısında çaresiz kalan üretici mecburen yem alıyor. Bu uygulamanın da sona erdirilmesi için yeni düzenlemeler yapılacak.
Et ve Süt Kurumu depolarında biriken karkas et nedeniyle hayvan kesimleri için 3 ay sonrasına gün veriyor. Alınacak önlemlerden birisi de hayvan kesimini hızlandırmaya yönelik olacak. Buna göre Et ve Süt Kurumu kesimleri hızlandırarak piyasadaki sıkışıklığı 1 ayda ortadan kaldıracak. Böylece yetiştirici hayvan kesimi için 3 ay beklemeyecek.
Acil önlem paketinde kasaplık hayvan ithalatının yanı sıra damızlık gebe düve ithalatının durdurulması, besilik dana ithalatına da 2019 yılı içinde sınırlama getirilmesi öngörülüyor. Besilik hayvan ithalatında 2014 yılındaki uygulamaya geri dönülecek. İthalat yapmak için iç piyasadan belli miktarda hayvan alınması şartı getirilecek. 2014 yılında ithalat yapmak isteyenler iç piyasadan aldıkları hayvan kadar ithalat izni veriliyordu. Örneğin 100 baş ithal etmek için iç piyasadan 100 baş besi hayvanı alma şartı vardı. Şimdi tekrar bu uygulamaya geçilecek.
Alınacak bir başka önlem ise yem hammaddeleri ithalatına ilişkin. Yem hammaddeleri ithalatında geçen yıl yüzde 7,8’ e kadar düşürülen gümrük vergisi Ocak 2019 itibariyle sıfırlanacak.
Milas Süt Birliği yöneticileri olarak bizler her fırsatta üreticinin sesi olup, üretim alanlarımızın ve üreticilerimizin sorunlarını yetkililere iletmeye, sorunların çözümü için yapılması gereken çalışmalara dikkat çekiyor, bir taraftan da bulmuş olduğumuz çözüm önerilerini yerelde hayata geçirip, üreticimize destek olmayı sürdürüyoruz.
Yaşanan gelişmeler, alınan kararlar üreticilerimiz ve sektör açısından umut verici. Fakat son bir yıl içerisinde birçok üreticimiz mağdur oldu. Onun için Acil Önlemler Paketi’nin daha da kapsamlı bir şekilde ele alınıp, mümkünse geriye dönük olarak uygulanmasını talep ediyor, mağdur olan üreticileri mağduriyetlerinin giderilmesini arzu ediyoruz.
İnşallah daha iyi koşullarda üretmeye devam edip, üreticilerimizin, ülkemizin kalkınmasını hep birlikte sağlayacağız. “