Bodrum Denizciler Derneği’nin 16 Mart tarihinde yapacağı Seçimli Olağan Genel Kurul öncesi derneğin yönetim kurulu üyeleri bir basın toplantısı düzenledi.
Bugün öğle saatlerinde Bodrum Denizciler Derneği’nde gerçekleştirilen toplantıya Dernek Başkanı Mustafa Demiröz ile yönetim kurulu üyeleri katıldı. Toplantıda basın mensuplarının sorduğu “Yeniden aday olacak mısınız?” sorusuna Mustafa Demiröz şu yanıtı verdi:
“Tüzüğümüzün şartlarını taşıyan herkes yönetimde aday olma hakkına sahip. Bu bakımda 3 dönemdir başkanlığını yürütmekte olduğum dernekte edindiğim tecrübeye istinaden bu dönemde benim başkanlığımdan ziyade yeni bir ekip oluşturmanın ve bu ekip içerisinde olacak herkesin başkanlık yapabilecek kapasitesinde hiç kimsenin kuşkusunun olmayacağı bir ekibi oluşturma gayreti içerisindeyiz. Böyle bir ekip oluştuğu takdirde benim başkanlık yapmam veya yapmamam çok önemli olmayacaktır. Ama bunun yanında şunu da söylemek istiyorum. Bu görev kaçınılmaz bir şekilde bize düşerse bu süreç içerisindeki yorgunluklarımıza, zorluklara rağmen bu görevde kaçmayız. Ama ilk düşündüğümüz böyle bir ekip oluşturmak. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor. Bu ekip de aşağı yukarı şekillendi. Dernek üyelerimizde bu ekibe katılma yönünde iradelerini veya görüşlerini ifade etmelerini bekliyoruz.”
Seçimli olağan genel kurula tek liste halinde gitmek için toplantılar yaptıklarını fakat bu toplantıların olumlu sonuçlanmadığını da dile getiren Demiröz, “Herkes aday olmada özgür ama bizim ilk başta düşündüğümüz tek liste halinde herkesin adayını beyan etmesi idi. Hatta listelere bağlı kalmadan çarşaf liste halinde görev almak isteyen herkesin yazıldığı seçim şeklinde gidelim dedik. Ama bunu diğer aday ve başka arkadaşlarımız kabul etmediler. Birlikte hareket etme yönünde de defalarca yaptığımız toplantılarda maalesef bir uzlaşı bulunamadı. Bu uzlaşıya ulaşma gayretleri 2 gün öncesine kadar devam etti. Ama şu anda görünen o ki böyle bir uzlaşı sağlanamadı. Bizler de ayrı ayrı listelerle bu seçime gireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Mustafa Demiröz, kendisine yöneltilen “Deniz ve kıyı korunması konusunda eskiden Bodrum Deniz Ticaret Odası(DTO) ile ortak çalışmalar yürütüyordunuz. Mevcut Bodrum DTO yönetimi ile bu konu ortak çalışma yapıyor musunuz?” sorusuna da yanıt verdi. Kissebükü-Adalıyalı planlarına Bodrum DTO’nun itiraz etmemesinin kendilerini üzdüğünü dile getiren Demiröz şöyle devam etti:
“Herkesin mücadele şekli farklıdır. O bakımdan biz Bodrum DTO ile aynı alanda mücadele eden 2 güzide kuruluşuz. Çıkar ve menfaatlerimiz bir çok yerde çakışıyor. O bakımdan bu mücadeleleri birlikte yapabilme gayreti içerisinde olmak zorundayız. Ama idarecilerin görüş ve düşünceleri açısından bu mücadele şekilleri zaman zaman değişebiliyor. Orada şu anda yönetimde bulunan arkadaşlarımızın mücadele şekli bizim anladığımız tarzda değil. Daha uzlaşıcı, daha bürokratik şekilde yapılması yönünde. Ama bu şekilde yapmak demek hukuk veya toplumsal karşı çıkışları durdurmak anlamına gelmiyor. Bizim sadece üzüldüğümüz nokta son dönemde hukuki süreçten imtina etmeleri oldu. 1/25000 plana Deniz Ticaret Odası’nın itiraz etmemesi denizcilik camiası açısından bize göre bir kayıp. Biz hukuki sürecimizi sürdürürüz. Bir dernek olarak çıkar eylem de yaparız ama onlar çıkmıyorsa çıkmayabilir. Tabi bu onları tercihi.”
Toplantıda yönetim kurulunun faaliyetlerini anlatan Demiröz, “16 Mart Cumartesi günü yapılacak derneğimizin olağan genel kurulu ile üç yıllık görev süremiz sona erecek. Bu dönem içerisinde elbette eksiklerimiz, hatalarımız, kusurlarımız olabilir ama yönetim de olduğumuz bu son dönemde de ciddi işler başardık. Yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde her yerde ve her etkinlikte denizcilerimizi temsil ettik. Çıkan her soruna müdahale ettik.Denizin ve Denizcinin çıkarlarını savunan tavrımızı ortaya koyduk.Bu tavrı ortaya koyarken bağımsızlığımızı ve tarafsızlığımızı koruduk.Politik tavır almadık,bireylere yada bazı guruplara angaje olmadık. Bildiğiniz gibi sivil toplum örgütlenmesi tamamen gönüllülük ilkesine dayalı ve kişilerin fedakarca, içinde bulunduğu veya aidiyet bulduğu toplumların çıkar ve menfaatlerini korumak için yapılan çalışmalardır.Bu vesileyle bende yönetiminde bulunduğum süre içerisinde birlikte çalıştığım geçmiş dönem ve şu andaki tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma şahsım,üyelerimiz, tüm Bodrumlu hemşerilerimiz, yapabildiğimiz çalışmalarla yaşam hakkı bulabilmiş tüm deniz ve kara canlıları,koylarımız,sahillerimiz,ormanlarımız,denizlerimiz için ayrı ayrı teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.