Bodrum Adliyesinde düzenlenen törenle, 2019-2020 yılı adli yılının açılışı gerçekleştirildi.
Adliye girişindeki Atatürk Büstü önünde yapılan törene Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Şükrü Arslan, Adalet Komisyonu Başkanı Serhat Işık, İlçe Garnizon Komutanı Albay İzzet Adagideli, İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Ömer Faruk Karaşahin, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Cüneyt Yörükoğlu, Bodrum Sahil Güvenlik Komutanı Binbaşı Süleyman Ercan, Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Cavidan Karaöz Özyiğit, siyasi parti temsilcileri, hakimler, savcılar, avukatlar ve adliye personeli katıldı.
Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okundu.
Törende bir konuşma Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Şükrü Arslan, “Anayasamıza göre millet adına karar vermeye yetkili 2 kurum vardır. Bunlardan birisi gazi meclisimiz diğeri ise bağımsız yargımızdır. Yargımız gücünü milletten alır ve milletimizin hizmetindedir. Bilinmelidir ki; Necip Türk milletine en iyi şekilde adalet hizmeti verebilmek için, adil, tarafsız, bağımsız, vicdanlı, iradesi hür, haktan ve hukuktan yana olan liyakatı esas alan çalışma ortamı sunabilmek için yoğun mesai harcamaktayız. Bu kapsamda tüm meslektaşlarıma ve mesai arkadaşlarıma vatandaşlarımıza devletimizin gülen yüzünü göstermelerini, yargı ile millet arasındaki güven ortamının oluşması için gayret içinde olmaları hususunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yeni adli yılda Bodrum Adliyesi olarak Bodrumumuza yakışır adalet hizmeti sunmak adaletin hızlı ve etkin bir şekilde tecellisini sağlamak için elimizden geleni yapacağız, bu yıl yürürlüğe giren yargıda hedef süre uygulaması kapsamında belirlenen hedefleri yakalamak için azami gayret göstereceğiz. Bodrumda göreve başladığım günden itibaren dialoğa açık olan ve desteklerini her daim hissettiğim yoğun iş temposuna rağmen mesai mefhumu bilmeden fedakarca çalışan meslektaşlarıma mesai arkadaşlarıma, kurum amir ve memurlarına, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve adli kolluk personelimize ve özellikle basın mensuplarımıza teşekkür etmek istiyorum. Adi ve organize suçlar ile ve özellikle 15 Temmuz’da devletimizin bekasına, devletimizin iradesine kast eden FETÖ Terör örgütü, PKK, DAEŞ ve DHKP-C gibi yıkıcı ve bölücü tüm terör örgütleri ile ilk günkü kararlıkla mücadele etmeye devam edeceğimizden şüpheniz olmasın. Bu vesile ile makamında şehit edilen Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz nezdinde vatanımız ve milletimiz için canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm gazilerimizi minnetle anıyorum. Yeni Adli yıl Bodrumumuza adalet teşkilatımıza ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Katılımlarınız için tekrar teşekkür ederim, saygılarımı sunarım” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Av. Cavidan Karaöz Özyiğit, yargı sisteminde gördükleri ve düzeltilmesini istedikleri eksikleri dile getirerek şunları söyledi;
“Yeni bir adli yılın başlangıcında aynı umutlar, aynı dilek ve temenniler ile yine bir aradayız. Bu vesile ile üstüne basa basa, bir kez daha yargının bağımsız olduğu vurgusunu dile getirmek istiyoruz. Yeni yargı reformu diye sunulan taslağın bir temenniden ibaret olduğu, 2002 tarihinden beri önümüze gelen bu metnin, yargıya hiçbir kazanım sağlamadığını, hiçbir şey kazandırmadığını görüyoruz.
Yargı reformu olarak sunulan tasarıda, Avukatlara yeşil pasaport müjdesine sevinerek alkış tutanların aksine, Avukatların tek sorununun yeşil pasaport olmadığını söylüyoruz. 20 yılın üzerinde mesleğini ifa eden avukatlara yeşil pasaport verip, sorunlar çözülmüş gibi davranmak hiçbir işe yaramaz. Bizler, uzun süredir Yargının bağımsızlığından bahsedilerek, halen yüzlerce avukatın mesleklerini yerine getirdikleri için ve anayasanın verdiği güvence ile yapmış oldukları açıklamalar ve savunmalar ile cezaevlerinde tutuklu olmalarının, seçilmişlerin yasal olmayan uygulamalar ile görevlerinden alınmalarının, yargının bağımlı olmasının kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını söylüyoruz. Maalesef, Kadın cinayetleri, doğa talanları, çocuk istismarının her geçen gün artarak devam ettiğini görüyoruz.Yargı uygulamaları da bu tür kronik meselelerin daha da ağırlaşarak yaşanmasına engel olamamaktadır. Mutlak surette caydırıcı, uygulanabilir cezaların getirilmesini, ödül gibi dağıtılan indirimlere son verilmesini bir kez daha vurguluyoruz.
Yargı milletindir, kamusaldır. Bu nedenle hiç kimsenin tekeline ya da bir sınıfın üstünlüğüne bırakılamaz. Bizler üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Eşitliğin de, özgürlüğün de, demokrasinin de hukukun üstünlüğünden geçtiğinin bilincinde olunması gerektiğini savunuyoruz.
Hukuk devleti yıkılırsa, geriye kalana devlet denilmez. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı noktasında, yurttaşlarımızla birlikte dünya kamuoyuna da bu güvence verilmedikçe sorunların aşılabilmesinin mümkün olmadığını söylüyoruz.
Yargı bileşenlerinden, hakim ve savcıların mesleğe kabulü ile başlayan, atama ve yer değiştirmelerinden, disiplin soruşturmalarına kadar uzanan geniş bir açının güven vermediği atmosferde, hukuk gelişmesinden bahsedilemez. Avukatlar, yargı bağımsızlığı için tarih boyunca mücadele etmiştir. Yeni adli yılda da bağımsızlığımızdan aldığımız güç ve tarihimizden gelen kararlılıkla, vatandaşın güven duymadığı bir yargı sisteminin parçası olmamak için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Sadece temenni olarak kalmayacak, yargının olması gereken yerde bırakıldığı, Atatürk’ün kurduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nde, temel hak ve özgürlüklere cumhuriyetin temel ilkelerine, laik, sosyal, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, evrensel hukuk kurallarına olan inançla, yeni adli yılın tüm yargı mensuplarına çalışanlarına ve adalet bekleyen tüm yurttaşlarımıza hayırlı olmasını diler, saygılarımı sunarım.”
Konuşmaların ardından adliye içerisinde bir resepsiyon verildi.
