BESİAD (Bodrum Sanayici ve İş İnsanları Derneği) tarafından bu yıl 8. Si düzenlenen “İş Tanıtım Toplantıları” ulusal isimlerin buluştuğu İş Zirvesi paneli ile Kempinski Otel’de başladı. İş insanları kaygılarını dile getirirken, “İş İnsanlarının Yeni Atılımlar Yapmak İçin Motivasyonları Kalmadı…” ifadesi dikkat çekti…
BESİAD 8. İş Tanıtım Toplantısına CHP Muğla Miletvekili Suat Özcan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, TÜKONFED Başkanı Orhan Turan, TÜSİAD Başkanı Simon Kaslowski, GESİFED Başkanı Aysun Nalbant, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan ve Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, BESİAD Başkanı Engin Kaplan, Bodrum Belediyesi Meclis üyeleri ile BESİAD üyesi iş insanları katıldı.
BESİAD 8. İş Zirvesinde tüm konuşmacılar Türkiye’nin Güney Sırında devam etmekte olan “Barış Pınarı Harekatı” ile ilgili iyi dileklerini katılımcılar ile paylaştılar.
“İş İnsanlarının Yeni Atılımlar Yapmak İçin Motivasyonları Kalmadı…”
Toplantının açılış konuşmasını BESİAD Başkanı Engin Kaplan yaptı. Kaplan, İş Zirvesi için yapılan ön çalışmalarda iş insanları ile yaptıkları görüşmelerin ışında ekonominin dinamikleri olan iş dünyasının yeni bir adım atmaya motivasyonları olmadığının altını çizdi. BESİAD Başkanı Kaplan sözlerine şöyle devam etti “Morallerin ne kadar bozuk olduğunu, hiç bir yeni adıma motivasyonları olmadığını bizzat yaşadık, dinledik, konuştuk. Bu elbette çok üzücü bir durum. Bu durumun ortadan kalkması için gereken istikrar, güven, barış, refah ortamının en kısa sürede tesis edilmesi en büyük temennimiz. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu soru işaretleri ve sorunların en kısa sürede ortadan kalkması ve geleceğe güvenle baktığımız bir Türkiye en büyük temennimiz. Fakat buradaki değerli üstatlarım da teyit edecektir ki, bu gibi durumlar iş dünyasının bir sınavıdır aynı zamanda. Tam da bu zamanlarda sadece bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak. Rehberim Atatürk’ün dediği gibi. Tam da bu zamanlarda diri olmalı, yeni fırsatları değerlendirmeli, en çetin mücadelemizi vermeliyiz. Ki ayakta kalabilelim, edindiğimiz tecrübelerle yeni başarıları yakalayabilelim. BESİAD 8’nci İş Zirvesi ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların tam ortasında, bu amaca hizmet etme çabasındadır. Amacına ulaşmasını diliyorum…”
“Ülkemizdeki Beyin Göçüne Sermaye Göçü de Eklendi…”
Daha sonra kürsüye gelen GESİFED Başkanı Aysun Nalbant, ülkedeki beyin göçünün giderek arttığının altını çizerken yatırım maliyetlerinin artması nedeniyle sermaye göçünün de hızlandığına dikkat çekti. Nalbant “Ne yazık ki eldeki cevherde, yani ülkenin ağırlıklı “genç yoğun” insan kaynağında kaçak var sevgili katılımcılar. Türkiye büyük oranda beyin göçü veriyor. Parlak öğrencilerin, genç girişimcilerin, sanatçıların, düşünürlerin, gazetecilerin gözü yurt dışında.
Sadece beyin göçü değil, sermaye göçünü de içerden dışarı doğru yoğun yaşıyoruz ne yazık ki. Tam tersi olmalı iken. Bu; acıklı gösterge, bir alarm olarak önümüzde durmakta. Bunun kısa ve orta vadede Türkiye’ye büyük bir zarar ver Yatırım ve üretim maliyetleri ile ağır vergi ve istihdam yükü işveren üzerinde bezdirici ve iştah kesici olumsuz etki yapmakta. Ülkedeki üretim maliyeti, yabancı girişimcilerin yatırım konusunda hevesini kırıyor. Bu sebeple, Türkiye dışına kayan yatırımlarda ivme giderek yükseliyor…” dedi.
“Henüz krizden tam olarak çıkmış değiliz…”
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski yaptığı konuşmasında “Geçtiğimiz yıl ekonomimiz ciddi bir daralma yaşadı. Bunun etkilerini hem işsizlikte hem de talep tarafında yaşadık. Ekonomi 2018’in ikinci yarısında %4,2 daraldı. Bu yılın ilk yarısında ise kamu bankalarındaki kredi genişlemesi ve kamu harcamalarındaki artış ile pozitif %2,8 büyüme gördük. Dolayısıyla büyüme yavaş yavaş dönse de, henüz krizden tam olarak çıkmış değiliz…” dedi.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski konuşmasına “Öncelikle Barış Pınarı Harekatı kapsamında ülkemize yönelik terör tehdidini ortadan kaldırmak için harekatta görev alan kahraman askerlerimize başarılar dilerim. Harekatın sınırlarımızda güvenlik ve huzuru kalıcı olarak sağlamasını temenni ediyorum. Terör örgütü tarafından düzenlenen saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimizin ve vatandaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum…” sözleri ile başladı.
“Kredi büyümesi önemli ölçüde yavaşladı…”
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski “Bugün Bodrum’da sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. TÜSİAD Yönetim Kurulu adına hepinizi saygılıyla selamlıyorum. Zirvenin bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamasını diliyorum. Talep hala zayıf, yatırım iştahı oldukça düşük. Kurdaki hızlı artış ve talep eksikliği geri ödeme zorluğu çekilen banka kredilerinde artışa neden oldu. Bu da sistemde bir tıkanıklığa neden oluyor. Kredi büyümesi önemli ölçüde yavaşladı. Sorunlu krediler sistemden temizlenmeden sağlıklı büyümeye geri dönmek oldukça zor. Geçtiğimiz dönemde yüksek büyüme ağırlıklı olarak dışarıdan bulunan fonlarla sağlandı. Türkiye’nin dış borcu %62’ye ulaşmış durumda. Banka kredilerinin mevduata oranı ise %107. Bu durum finansal açıdan hala önemli bir kırılganlık oluşturuyor…” dedi.
“Türkiye Ekonomik Kriz ve Sıkıntılar Yaşayan Tek Ülke Değil…”
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski “Ticaret savaşları nedeniyle dünyada parasal genişlemenin tekrar başlamasıyla kurda nispeten istikrarlı bir gidişat enflasyon trendinin aşağıya dönmesini sağlarken, yıllardır biriktirdiğimiz dış borç sorununun çözümü için de yeni bir fırsat yarattı. Türkiye bu tür sıkıntılar yaşayan tek ülke değil. Gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülke benzer sorunları çeşitli piyasa mekanizmaları ile çözebildiler. Bizim de bu konuda gerekli adımları atmamız gerekiyor. Böylece ekonomiye sağlıklı ve sürdürülebilir bir kredi akışını sağlayabiliriz. Tabii burada regülasyon çok önemli. Finansal istikrarın en önemli koşulu siyasetten bağımsız, verilen istikrar hedefi doğrultusunda çalışan liyakatli, şeffaf güçlü kurumlardır. Bugün öyle ülkeler var ki aylarca hükümet kurulamasa bile kurumlar hiçbir sorun olmadan ekonomiyi devam ettirebiliyorlar. Güçlü kurumlar sayesinde sağlanan ekonomik istikrar öngörülebilirliği sağlayarak iş dünyasının da önünü açıyor ve rekabet gücünü artırıyor…”şeklinde konuştu.
“Ülkemizin Marka Değerinin Yükseltilmesi Yönünde İnovatif Tedbirlere Ağırlık Vermeliyiz…”
Turizm sektörü ekonomimizin dinamolarından biri olmaya devam ettiğini vurgulayan TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski; “Sektörde yaşadığımız daralma dönemi bize yatırım ve iş ortamının güven unsuruna, öngörülebilirliğe ne kadar hassas olduğunu gösterdi. Bu dönem sektörün sürdürülebilirliği açısından hayati birçok konuyu etraflıca bir kez daha gözden geçirmemizi sağladı. Bodrum bu konularda öncelik yapma potansiyeli yüksek beldelerimizden. Sektörde dönüşümü tüm boyutlarıyla hızlandırmamız ve ülkemizin marka değerinin yükseltilmesi yönünde inovatif tedbirlere ağırlık vermeliyiz. Bu süreçte Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının misyonu ve etkinliği kuşkusuz çok kritik rol oynayacaktır. Yatırımların yenilenmesi, trendleri dikkate alarak yeni yatırımların cesaretlendirmesi gibi önümüzdeki dönem için birçok önemli konu var. Bunların arasında ülkemizin kitle turizmi dışında dört mevsim yoğun talep gören bir turizm merkezi haline gelebilmesi için potansiyeli arzu edilen seviyeye çekmeyi çok çok önemli görüyoruz. Birçok farklı sektörün de etkileşim alanında olan turizm sektöründe çeşitliliği artıracak programları önceliklendirmenin yaratacağı katma değerin çok yüksek olacağına inanıyorum. Akdeniz ve Ege bölgesindeki birçok ilimiz son dönemde turizm yanı sıra çevre ve iklim değişikliği tartışmalarının da önemli bir gündem maddesini oluşturdu. Raporlar ülkemizin iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olacağını gösteriyor. Maalesef bu etkileri Bodrum da dahil birçok beldemizde yaşamaya da başladık…” dedi.
“Yalnızca ekonomide değil, temel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, insan hakları gibi konularda da ilerleme kaydetmek zorundayız…”
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski konuşmasını; “Tüm çalışmalar demokrasi alanında ilerleme kaydeden ülkelerin gelişmiş ülke ligine daha kolay atladıklarını gösteriyor. Yalnızca ekonomide değil, temel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, insan hakları gibi konularda da ilerleme kaydetmek zorundayız. İçerde ve dışarda ülkemize, kurumlarımıza ve demokrasimize güveni artırmak ekonomimizi de güçlendirecektir. Böyle bir zeminde yatırım ortamının iyileşmesini sağlayabilir, iş insanları olarak çok daha işlerimize, rekabet gücümüze çok daha fazla odaklanabilir, istihdam yaratabiliriz. Yine böyle bir zeminde, ülkemizin 21. yüzyılda küresel rekabeti gücü için elzem olan Avrupa Birliği süreci ve çağa uygun bir gümrük birliği anlaşması güncellenmesi de mümkün olacaktır. Her zaman söylediğimiz gibi, Türkiye hem Avrupa siyasal ve ekonomik sistemi içinde yer alan, hem de bir Avrasya merkez olarak yükselen bir ülke olmayı başardıkça dünyada güçlü bir demokrasi ve ekonomi ve teknoloji ve sosyal kalkınma ülkesi olacaktır. Böyle bir Türkiye hikayesinde, doğal, kültürel, ekonomik potansiyeli ile Bodrum’un katkıları gibi, alacağı payın da çok daha yüksek olacağını biliyoruz…” ifadeleri ile tamamladı.
“Kısa Vadede Geçici Çözümler, Uzun Vadede Kalıcı Sorunlara Dönüşüyor…”
TURKONFED Başkanı TÜKONFED Başkanı Orhan Turan Türk ekonomisini Mehter Marşına göre atılan adımlara benzeterek iki ileri, bir geri gidişine benzetti. Orhan Turan “Diploması koridorlarının sessizliği; sosyal medyanın çılgınlığına yenik düşüyor. Bir tweet ile ülkeler tehdit ediliyor ve ekonomilerinin kaosa sürükleneceği ilan ediliyor. Trump’ın ne yapacağını Trump’ın dahi bilmediği çılgın bir çağı da yaşıyor aynı zamanda insanlık. Evet, küresel terör ve bölgesel çatışmalar insanlıktan utandırıyor. Ve evet, vicdanlar, mülteci meselesinde adeta kilit. Ve 2 ileri 1 geri Mehter Marşı gibi ekonomimiz ve demokrasimiz savunma kalkanlarından yoksun, her türlü etkiye açık hale geliyor. Kısa vadede geçici çözümler, uzun vadede kalıcı sorunlara dönüşüyor. Türkiye için çalışan ve Türkiye için üreten iş insanları olarak her zamankinden daha fazla sorumluluklarımızın farkındayız. Ve ona göre hareket ediyoruz…” dedi.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras “Bodrum Sadece Yerli Pazara Hizmet Edecek Bir Destinasyon Değil…”
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum ve Muğla’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini turizme kazandırılmasının çok önemli olduğunu belirterek şöyle dedi: “Bodrum sadece Bodrum’dan ibaret değil. Bodrum 3 bin 500 yıllık büyük bir kültürün günümüze yansımasıdır. Bodrum turizmde Türkiye’nin lider destinasyonlarından bir tanesi. 1970’lerden beri kazandığımız büyük bir tecrübe var. Bodrum sadece Bodrum’dan ibaret değil derken şunu söylemek istiyorum; Bodrum’u Karya bölgesi olarak düşünmek gerekli, çünkü Karya uygarlığının başkentidir. Başkent Milas’tan Kral Mavzolos yoluyla Bodrum’a taşınmıştır. Bodrum çevresindeki Karya kentleri ile birlikte önemli bir potansiyele sahiptir. Biz bu potansiyeli şu ana kadar turizme çok fazla açamadık. Maalesef onları bir araya getirip sunamadık. Şimdi Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın da öncülüğünde Muğla’yı ve Karya bölgesini bir bütün olarak Dünya pazarlarına sunmak istiyoruz. Bodrum sadece yerli pazara hizmet edecek bir destinasyon değil. Biz Bodrum’u Dünya pazarlarına açmak zorundayız. Ama sadece kum, güneş, deniz değil, 3 bin 500 yıllık büyük bir kültürün yansıması olarak. Ekonominin, potansiyelin, yerel kalkınmanın, yansıması olarak Dünya pazarına çıkarmalıyız…”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün “Yatırım İçin; Hukuk Ve Adalet İkliminin Çok Ilımlı Olması Lazım…”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ekonomi ile ilgili sözleri alıntılayarak başladığı konuşmasında şöyle konuştu: “Cumhuriyet’in kurulduğu dönemlerle günümüzü karşılaştırdığımızda güncelliğini koruyan sözler ve direktifler. Ben onun her söylediğini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak direktif alıyorum. Ekonominin gelişebilmesi, yatırımcının yatırım yapabilmesi için iklimin müsait olması lazım. Hukuk ve adalet ikliminin çok ılımlı olması lazım. Adalet duygusu ve adil olmak, gelecekle ilgili ve hukuktan şüphe etmemek çok önemli. Çünkü işadamları bu hukuk sistemi içerisinde var olmaya ve geleceklerini planlamaya çalışıyorlar. O bakımdan çok önemli. Huzurlu olmalıyız. Huzur ortamı sağlanmalı ve o huzur ortamı içerisinde faaliyet göstermeliyiz. Güven duygusunu en üst seviyeye çıkarmalıyız. Güven ortamı yoksa diğerlerinin hepsi tartışmaya açık hale geliyor…”
Muğla’da turizm stratejik planının yapılması gerektiğini dile getiren Dr. Osman Gürün, “Ben Bodrum’da kaç yatağım var, kaç yatağa ulaşacağım veya hiç yatak yapmayacağım. Bu yatağı turistin kalitesini arttırarak 20 turistten kazanacağımı 1 turistten kazanacak hale getirmem gerekiyor. Bu kadar hoyratça açıyoruz, gak deyince süt, gut deyince et veriyoruz. Her şey dahil diyoruz. Açıyoruz büfeleri. Benim tabirimle ‘Yedir içir kızart gönder’ turizmi yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz “Bodrum’a Yatırım Yapan Kazançlı Çıkar…”
Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, beyin göçünün durdurulması için hükümet ve yatırımcının birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz “Türkiye’yi daha ileriye götürmek için birlikte hareket etmeliyiz. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Ülkemizin ekonomisi ile ilgili bir değerlendirme yapmak bizim haddimiz değil. Devletin bir temsilcisi olarak şunları söyleyebilirim; Türkiye Dünyadaki sayılı devletlerden biridir. Toplu iğne bile üretemiyor iken kendi uçağını yapma iddiasını dile getiren bir ülke olduk. Bunu Devletimiz ile özel sektörümüzle bir araya gelerek yaptık. Daha iyisini yapabilir miyiz şüphesiz yapabiliriz. 170 milyar dolar ihracatı olan bir ülke olarak kendi endüstrisini yapan bir duruma geldik. Beyin göçünü durdurmak adına ne yapılması gerekiyorsa birlikte hareket edilmelidir. Bu ülke için birlikte ülkemizde mücadele edeceğiz kaçıp gitmeyeceğiz. İlçe bazına geldiğimiz zaman Bodrum dünyada bilinen bir marka. Muğla tarım turizmden daha ön planda, kırsal kalkınmada tarım turizm birliktedir. Ama Bodrum da turizm sektörü ön plandadır. Bodrum ticari anlamda büyük bir potansiyel. Ticaret odamız 6 bin üyesi ile birçok ilde hata Türkiye’de ki ilerin yarısından daha fazla potansiyele sahip. Turizm bacasız sanayi. Bizim bu potansiyeli çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor…” dedi.
BESİAD Başkanı konuşmacılara tek tek teşekkür ederek Bodrum Sağlık Vakfı öğrencileri tarafından hazırlanan seramik plaketler takdim edildi.
Katılımın oldukça yüksek olduğu BESİAD 8. Bodrum İş İnsanları Zirvesinde, katılımcılar TÜRKONFED, TÜSİAD, GESİAFED Başkanları ile bire bir karşılık sohbet etme olanağı buldular. Özellikle savaş ekonomisi ile yerel, ulusal ve uluslararası ekonomi konularında görüş alışverişinde bulundular. Toplantıya ulusal gazetelerin ekonomi editörlerinin de yoğun ilgi gösterdiği görüldü…