CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Muğla‘da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesi olayının ardından CHP’li bir milletvekilinin baba Sıddık Gültekin’i telefonla arayarak “davadan vazgeç” dediği iddialarına ilişkin, “Cenazenin ertesi günü baba Sıddık Gültekin ile yapılan tek bir aramam var. Bu görüşme kaydı da bir buçuk dakika. Orada da başsağlığı diledim. Başka da aramam yoktur.” dedi.
Girgin, AA muhabirine, Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin’i cenazenin ertesi günü aradığını ve sadece baş sağlığı dilediğini söyledi.
İddiaları reddeden Girgin, “16 Temmuz’dan bu tarihe kadar olan HTS kayıtlarını çıkarıyoruz. Bütün aramaları paylaşacağız. Cenazenin ertesi günü baba Sıddık Gültekin ile yapılan tek bir aramam var. Bu görüşme kaydı da bir buçuk dakika. Orada da başsağlığı diledim. Başka da aramam yoktur.” ifadelerini kullandı.
Sanığın ailesinden hiç bir kimseyle görüşmediğini belirten Girgin, “Bu konuyla ilgili danışmanlarımla yaptığım yazışmalar da hala elimde. Hangi saat aramışım? Ne demişim? Bana ne denmiş? Gerçek mutlaka ortaya çıkacaktır.” diye konuştu.
Muğla‘da bütün partilerin 7 milletvekili olduğunu belirten Girgin, şöyle devam etti:
“Hiçbir milletvekilimizin aileyi arayıp, böyle bir şey diyeceğine ben asla inanmam. Milletvekilliğini bir kenara bırakın, insan olan hiçbir kimse böyle bir şey yapmaz. Bunu yapmak cinayete ortak olmak demektir.”
Şu anda iddialarda kendi isminin geçmediğini belirten Girgin, “Gündeme getirilen iddiada ‘Muğla‘dan CHP’li bir milletvekili’ deniyor. Baş sağlığı dilemek için arayan tek vekil ben olduğum için kamuoyuna böyle bir açıklama yapma gereği duydum.” dedi.
Girgin, konuya ilişkin gerek duyulması halinde detaylı bir basın toplantısı düzenlemeyi planladığını kaydetti.
– Olay
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti. Katil zanlısı Avcı, nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, 2 Ekim’de “delil karartmak” suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
– Dava süreci
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’nın da “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Yaklaşık 10 saat süren 9 Kasım’daki ilk duruşmada mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Pınar Gültekin’in kesin ölüm nedeninin saptanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili 1. Adli Tıp İhtisas Kuruluna yazı yazılarak yeniden rapor istenmesine ve olay yeri inceleme uzmanı ve bilirkişi marifetiyle olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 4 Ocak 2021’e ertelemişti.