Bodrum’un Mavi Kadını Saynur Gelendost ölümünün 18. yılında Cevat Şakir Mahallesi Türbe Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
Anma törenine Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, Peynir Çiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği Başkanı Sema Höcek, Torba Güzelleştirme Derneği Başkanı Sencer Kaygusuzer, Sürekli Eylem Kurulu sözcüsü Reşat Uygun, Saynur Gelendost’un torunu Can Gelendost ile çevreciler katıldı.
Bodrum’da verdiği çevre mücadeleleri ile tanınan, geçirdiği rahatsızlık nedeni ile 2003 yılında aramızdan ayrılan rölyef sanatçısı Saynur Gelendost’un “Bodrum’un Mavi Kadını” olarak anıldığını ifade eden Reşat Uygun “Türk-Yunan dostlu derneği çalışmalarıyla, Abdi İpekçi Barış Ödülünü kazanan, Bodrum’un nefesi, sesi idi. Toplumsal mücadelenin sembolü “Mavi Kadın” idi. Gelendost ne termik, ne nükleer enerji, güneş, rüzgar bize yeter diyen bir sesti. Saynur için çok şey söylenebilir.” diye konuştu.
Gelendost’la çevre için birçok eylemlerde yol yürüdük diyen Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz ise “O dönemlerde birlikte mücadele verdik, birlikte çalışmayı öğrendik. İnatla yaptığı mücadeleyi gördük. Bize de hırs kazandırdı. Bunların hepsi yaşadığı yeri sevmekle alakalı gönüllü yapılan mücadelelerdi. Saynur Abla rahat yatsın mücadeleyi el ele sürdürmeyi devam ettireceğiz.” dedi.
GELENDOST’A BORCUMUZ VAR BODRUM’U TAHRİBATLARDAN KORUYACAĞIZ
“Saynur Gelendost’un ruhuna bir borcumuz var o da Bodrum’u tahribatlardan korumaktır” diyerek sözlerine başlayan Başkan AhmetAras, “Ben de Saynur Hanım’ı 1990’ların sonuna doğru tanıma fırsatı bulmuştum. O sırada Gökova ile ilgili mücadelesi sürüyordu. Bir kentin tarihinin, kültürünün korunması konusundaki mücadelesinin aslında nasıl olması gerektiğini gösteren öncü kadınlardan biriydi. STK’ların duruşunun önemi, tabi yerel yönetimlerin de buradaki mücadelesi ve alacağı kararlar da çok önemli.” dedi.
Saynur Gelendost’un, Bodrum’daki çevre konusunda verdiği mücadelelerin günümüzde rehber olduğunu belirten Başkan Aras, “Kentin dinamiklerini bilmeyenlerin tahribatları ile karşı karşıyayız. STK’lar tahribatlara en büyük kalkandır. Saynur Hanım da hayatı boyunca verdiği mücadele ile bu kalkanın oluşmasında büyük bir katkı sağlamıştır. Ben şunu söylemek istiyorum, STK’lar ve yerel yönetim ayrı değiliz. Beraberiz birlikte çalışmak durumundayız. Saynur Gelendost’un ruhuna da bir borcumuz olduğunu düşünüyorum. Ruhu şad olsun. Yaptığımız ve yapacaklarımızla ona olan borcumuzu ödemiş olacağız” ifadelerini kullandı.