Dünya Turizm Forumu Bodrum’da başladı

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin 40 yıl önce başlayan turizm serüveninde büyük başarılara imza atıldığını belirterek, “2019’da dünyada en fazla yabancı turist kabul eden 6. ülke oldu. 35 milyar dolarlık bir turizm geliri elde eden bir ülke oldu.” dedi.

Alpaslan, Bodrum Belediyesinin ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştirilen Dünya Turizm Formunun açılışında, turizmin birçok sektörü ekonomik anlamda etkilediğini ve çok önemli olduğunu söyledi.

Salgının dünyada tüm sektörleri etkilediği gibi Türkiye’de de turizmi etkilediğini belirten Alpaslan, “Türkiye, 40 yıl önce başlayan turizm serüveninde büyük başarılara imza attı. 2019’da dünyada en fazla yabancı turist kabul eden 6. ülke oldu. 35 milyar dolarlık bir turizm geliri elde eden bir ülke oldu.” diye konuştu.

Alpaslan, şunları kaydetti:

“Ülkemiz, barındırdığı turizm potansiyeliyle önümüzdeki yıllarda çok daha büyük gelişmelere ve dünyanın en önemli turizm ülkelerinden birisi olmaya aday. TBMM’nin onayıyla Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı kuruldu. Bakanlık ile sektörü bir araya getiren ajans, turizm sektöründen elde ettiği gelirlerden aldığı payla Türkiye’nin turizm değerlerini tanıtma odaklı kurulan bir kurum. Biz ülke olarak bu salgından en az düzeyde etkilenmek için çaba gösterdik. Turizm sektörünün gördüğü zararı en aza indirmek için devletimizin imkanları ölçüsünde destek paketleri açıklandı. Yaşanan süreçte dünyaya da örnek olabilecek Güvenli Turizm Sertifika Programı hayata geçirildi.”

– “Salgın sonrası turizm bambaşka boyutlarda gelişmeye devam edecek”

Türkiye’ye gelen yerli ve yabancı turistlerin tatillerini güvenli ve huzurlu şekilde geçirmesi için alınması gereken tüm tedbirlerin, uluslararası akredite kuruluşlarının denetiminde ve sertifika programı çerçevesinde alınmasını sağladıklarını vurgulayan Alpaslan, şöyle devam etti:

“Güvenli Turizm Sertifikasının konaklama tesislerinde zorunlu kılarak havalimanlarından seyahat acentalarına kadar uygulamaya geçirdik. Bugün itibarıyla 10 binin üzerinde sertifikalı turizm alanı 5 binin üzerinde otelimiz sertifika almış durumda. 30 oda üzerindeki tüm otellere bunu zorunlu kıldık. Turizm teşvik yasasıyla bunu kalıcı hale getirmek istiyoruz. Salgın sonrasında turizm bambaşka boyutlarda gelişerek devam edecek. Salgının belirli düzeye inmesiyle, turizm hareketliliğini yoğun şekilde devam edeceğini düşünüyorum.”

Turizm yatırımlarının sürdürülebilir ve çevreye duyarlı olması gerektiğini anlatan Alpaslan, bunun için de bilinçlendirme çalışması yaptıklarını dile getirdi.

– Tony Blair’den aşı vurgusu

Açılışa video konferans yoluyla katılan eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, turizmin salgından en çok etkilenen sektör olduğunu bildirdi.

Tüm dünya gibi turizm sektörünün de en önemli çıkış yolunun aşılanma oranlarının küresel ölçekte artmasından geçtiğine işaret eden Blair, test ve aşı durumunu gösteren seyahat kartı konusunda ortak kurallar üzerinde anlaşılmasının önemli olduğuna dikkati çekti.

Turizmin yeniden başlaması için sektör çalışanlarına yapılan aşıların doğrulanabileceği bir sisteme ihtiyaç olduğunu belirten Blair, şunları kaydetti:

“Aşıya ulaşmada küresel adaletin sağlanması ve zengin ülkelerin bu noktada aktif rol alması gerekiyor. G7, G20 ve BM gibi uluslararası örgütlerin aşı dağıtımında adaletin sağlanmasını öncelik görmesi halinde 2022 sonuna kadar küresel nüfusun aşılarının tamamlanabilir. Turizmdeki kan kaybının sürmesi sonucu sıkıntılar henüz sonlanmadı. Turizm ticaretindeki düşüşün bir sonucu olarak dünya çapında 100 milyon dolayında kişi çalışan işini kaybetme riski altında. Sektörün yeniden açılması acil bir öncelik. Turizm sektörü için neler yapılması gerektiğini ele almanın tam zamanı.”

– “İnşallah salgını aşıyla birlikte aşmayı umut ediyoruz”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu da salgının turizme önemli bir sekte vurduğuna dikkati çekti.

Yeni dönemin bazı sıkıntılara gebe olduğunu anlatan Kuşoğlu, “İnşallah salgını aşıyla birlikte aşmayı umut ediyoruz. Salgın sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Uluslararası toplumun bu alanda makul davranmasını umut ediyorum. Türkiye’de 1980’den sonra önemli başarılar yakalandı. Genel olarak baktığımızda Türkiye turizmde iyidir ve özellikle son yıllarda iyi bir mesafe de kaydetmektedir.” diye konuştu.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da Bodrum’un da içinde yer aldığı Muğla‘nın karakteristik özellikleriyle yerli ve yabancı turistler için cazibesini artırdığına işaret ederek, “Salgınla birlikte Bodrum’da ve dünyanın her yerinde yaz kış turizmi canlanmış durumdadır. Amacımız, Bodrum’da 12 ay turizmi canlı tutmak.” dedi.

Covid-19 sürecinde sektörün durumunu konuşmak üzere gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras yaptı. Aras, İngilizce yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:

“Bugün burada, kadim medeniyetlerden miras aldığı 3500 yıllık tarihi, doğal güzellikleri, özgün mimarisiyle ünlü Bodrum yarımadasında, dünyanın önde gelen kuruluşların yöneticileri ve temsilcilerini misafir ediyoruz.

Son bir buçuk yılda tüm dünyayı etkileyen pandemi, turizm endüstrisinde de büyük bir değişim ve dönüşüm yarattı. Bu dönüşümün en çok göze çarpanı ise kuşkusuz dijital göç oldu. Artık insanlar iş ve sosyal hayatını dijital göçebe olarak sürdürmeyi düşünüyor. Elimizdeki veriler 17 milyondan fazla dijital göçebe olarak tanımlanan çalışan sayısının olduğunu gösteriyor. Yine aynı veriler, dijital göçebelerin %70’inin kadın olduğunu ve bu çalışanların haftada 40 saatten fazla mesai harcadığını gösteriyor. Yakın tarihte 50 milyon olacağı öngörülen dijital göçebelerin ‘yeni normal’ olarak tanımlanan bu yeni süreçte hayatımızda çok daha fazla yer alacak. Dijital göçebe olarak tanımlanan iş hayatının aktörleri aynı zamanda turizm sektörünün de çok önemli bir unsuru haline gelecek.

Bodrum; yeni normalde, hem dijital göçebeler üzerinden iş eğilimlerini hem de yerli ve yabancı turistlerin tatil eğilimlerini belirleyecek ve karşılayacak özelikte. Bodrum, yeni normale geçeceğimiz şu günlerde değişen iş yapma (dijital göçebelik) ve güvenli tatil anlayışını benimseyecekler için önemli bir destinasyon olacaktır. Bodrum; bu süreçte kalabalık kent yaşamından uzak, sakin, doğa içinde, tarihi dokularla iç içe olan coğrafi örgüsüyle; ödüllü liman ve marinalarıyla iş ve tatili bir arada kurgulayacak, tüm talepleri karşılayacak donanıma sahiptir. Ayrıca kara ambulansı, deniz ambulansı, hava ambulansı, 3 tam donanımlı hastane ve yeterli sayıda yatak kapasitesi, gelişmiş bir sağlık altyapısı ve yaygınlaştırılacak seyahat sigortasıyla güvenli tatil için de çok önemli bir merkez olacaktır.

Pandemi ile birlikte Bodrum’da ve dünyanın her yerinde yaz-kış turizmi canlanmış durumdadır sevgili konuklar. Bodrum nüfusu pandemiyle birlikte 3’e katlandı. Amacımız bu yeni koşullara adapte olup, tüm altyapıyı güçlendirerek Bodrum’da 12 ay turizmi canlı tutmak. 2,5 milyon turist ve 5 milyar dolar gelir hedefimize bu sayede ulaşabileceğimize inanıyoruz. Bunun için çalışıyoruz.”

Ahmet Aras, “Bodrum’u dünyanın Mavi Davos’u haline getirmek istiyoruz ve bugün bu amaçla Dünya Turizm Forumu’na ev sahipliği yapıyoruz” diye konuştu.

Kovid-19’un turizme etkileri, sektördeki yerel ve küresel gelişmeler ve Bodrum’un turizmdeki hedeflerinin ele alındığı toplantı yarın sona erecek.

Açılışa Muğla Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Muğla milletvekilleri Yelda Erol Gökcan ve Mehmet Yavuz Demir ile CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Dünya Turizm Forumu Genel Sekreteri Taleb Rıfai, Rusya-Türkiye İş Konseyi Başkanı Ahmet Palankoyev, Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Elif Balcı Fisunoğlu, Avrupa Parlamentosu Seyahat ve Ulaştırma Komisyonu üyeleri, Çad, Nijer, Gabon, Malawi, Gine ve Kongo turizm bakanları ile çok sayıda turizmci katıldı.