Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Başkan Aras mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Gökyüzünün ve Denizin Kardeşliği için Barış!
Büyük insanlık barış içinde bir arada yaşamanın kıymetini maalesef ki büyük kayıplar vererek öğrendi. Ama öğrendiğini çabuk unutuyor olmalı ki büyük insanlık çıkarları uğruna dünyayı sürekli savaş ortamına sürükledi, sürüklemeye de devam ediyor.
Bugün ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya dahil dünyanın birçok bölgesinde bölgesel ve iç savaşlarla büyük yıkımlar ve trajediler yaşanmaya devam ediyor. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar kendi vatanlarında yaşama imkanı bulamadıkları için sınır boylarında, denizlerde, okyanuslarda ölüm kalım savaşı veriyor.
Oysa insan yaşadıklarından öğrenmeliydi.
Barış ağacın dalı, kuşun uçuş yuvası, serpilip gelişecek olan hayatın kaynağıydı barış.
Yeşertmeliyiz…
Barış gerçek anlamda bütün dünyada tesis edilmeliydi.
Barışın; insanın, bütün dünyanın; kurdun, kuşun, ağacın, börtü böceğin ihtiyaç duyduğu en büyük gerçeklik olduğunu bilinmeliydi.
Bilmeliyiz…
Her türlü iktidarın ağaca, suya, toprağa, emeğe, çocuğa, kadına karşı savaş halinde olduğu ve bu durumun her geçen an pervasızca arttığı görülmeliydi.
Görmeliyiz…
Barış kuşun kanadı, bulutun yuvasıydı.
Yeniden her şeyi yerli yerinde yaşayabilmesiydi barış.
Yaşayabilmeliyiz…
Bizler bugün Bodrum’dan başlayarak her türlü anti demokratik ve barış karşıtı politikaya son verilmesi için 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde herkes için barışı savunmalıyız.
Ülkemiz ve yaşadığımız bölgemiz, dünyamız için en acil ihtiyaç barıştır diyebilmeliyiz.
Barış çiçeğin kokusu, rüzgarın rengidir diye hafızalarımızı yoklamaktır.
Yoklamalıyız…
Dünyadaki bütün iktidarların savaş, talan, şiddet, istismar, ayrımcı politikalarına karşı, doğrudan doğruya barıştan yana taraf olmak zorundayız.
Tarihimiz ve önderimiz bizlere barış için yol göstermeye devam ediyor.
Ulu Önder Atatürk’ün, Cumhuriyetimizin temel kurucu ilkelerini tekrar tekrar öğrenmeli kılavuzumuz olarak takip etmeliyiz.
‘Yurtta Barış
Dünyada Barış’ düşüncesi sadece bir söz değil, bir çağrı ve bir arada yaşama mücadelesi olarak bugüne de ışık tutmaya, yol göstermeye devam etmeli.
Ve elbette tarihin bilgeliği ile Ege’nin mavi sularında iki yakanın bütün çocuklarının barış şölenini müjdeleyeceklerine inanmaktır barış.
İnanmalıyız…
Bağımsızlık ve özgürlük temelli bir barış dünyamız ve bölgemiz için kurtuluş umududur.
Umudu dürtecek, umutsuzluğu yatıştıracak olan barış olduğunu hatırlamalı insan.
Hatırlamalıyız…
Eşit, bağımsız ve özgür bir yaşam için yurtta barış dünyada barış’ı hep beraber haykıralım.
Ölüme karşı hayatı,
Talana karşı doğayı ,
Eril zihniyete karşı kadını,
Savaşa karşı barışı,
Tek tip yönetimlere karşı demokrasi, barış ve özgürlüğü savunalım.
Karşıdan ve buradan bizimkiler olarak seslenebilmekti barış.
Seslenmeliyiz.
Yannis Ritsos’un;
‘Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.’ dediği ve
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakır Kabaağaçlı’nin yeniden denizlere dönmek için “Aganta burina burinata!”diye haykırmasıdır Barış.
Denize dönmeliyiz, yüzümüzü barışa dönmeli ve haykırmalıyız.
Haykıralım…
Yaşasın Barış!
1 Eylül Dünya Barış Gününü kutluyor, barış içinde bir arada yaşamanın kıymetini bir kez daha hatırlatarak, ülkemiz, bölgemiz ve bütün dünyamız için umut olmasını diliyoruz.”
