Sanatçı Zerrin Tuluğ’un ‘6284’ isimli resim sergisi 5-20 Eylül tarihleri arasında Bodrum Ticaret Odası (BODTO) sergi salonunda gerçekleşecek. Tuluğ bu sergisinde tuval üzerine akrilik ve karışık malzemeyle sembolleri ve soyutlama ögeleri taşıyarak kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair bir ifade yöntemi geliştiriyor. Serginin açılış kokteyli 5 Eylül Salı günü 19.00’da yapılacak olup 30’a yakın tuval sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
Tüm sanatseverleri sergisine beklediğini belirten Tuluğ “Var olanın tuvallerime sızmasına izin verdim ve bu sergi ortaya çıktı.” diyerek kadına yönelik şiddetin, kadın, çocuk ve üçüncü cinsin ötekileştirilerek cinayetlerin ve tecavüzlerin meşrulaştırılmasına karşı sesini sanatla duyurmak istediğine dikkat çekti. Tuluğ, tüm bunlara sessiz kalmanın insanlığa ihanet olduğunu vurgularken toplumsal konulara karşı sanatsal bir duruşla ifade yöntemleri geliştirmek gerektiğini hatırlattı.
Sanatçı hakkında
1960 yılında İzmir’de doğan Zerrin Tuluğ, Türk Resim Sanatı tarihine iz bırakan ustası Şeref Bigalı’nın (1925-2005) atölyesinde 1985-1990 yılları arasında çalıştı. Sofya Güzel Sanatlar Üniversitesi çıkışlı, Bulgaristan göçmeni heykeltıraş Yaşar Ali Güneş’le 3 yıl heykel çalışmaları yaptı. Kendi atölyesini kurdu. Kişisel çalışmalarını sürdürürken, 1989 Karşıyaka Rotary Sanat Galerisinin kuruluşunda bulundu. Bu Galerinin yöneticiliğini ve danışmanlığını üç yıl kadar sürdürdü. 1992-2005 yılları arasında, Temizocak Sanat Galerisi’nden gelen yöneticilik ve danışmanlık teklifini reddetmedi ve transferi gerçekleşti. Galerinin bünyesinde kendisine özel bir atölye tahsis edildi ve çalışmalarını o atölyede sürdürmeye devam etti. Tuluğ eşi ve köpeği ile birlikte yaşamını Bodrum’da sürdürüyor.
Tuluğ’un Sanat Görüşü
Sanatçı kendi kaleminden sanat görüşünü şöyle ifade ediyor:
“2020’li yıllarda ve hala günümüzde kadının ve ailenin korunamaz boyutlara ulaştığı, şiddetin ve cinayetlerin arttığı, göz ardı edilerek 8.3.2012 tarihli ve 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına şiddetin önlenmesine dair kanuna ilişkin uygulama yönetmeliğinin, yürürlükten kaldırılması söz konusu olduğunda yıl 2023. 6284 kanun yasasının kadınların gözünde görünürlüğünü kılmalarının ve sahip çıkmalarının zamanı geldiğini düşünerek işlerimin şiddet ve açmazların vurgularına yöneldiğini gözlemledim. Sanat sanatı doğururken semboller yolunu buldu. Pentürün devinimleri çeşitli açmazların içini kurcaladı ve işlerimin doğumu gerçekleşirken abstraksiyona doğru meyillendi.
2011 yılı Adak temasında, üçüncü cinse vurgu yaparak, sembollerle dışa vuruyor ve zaman zaman tuvalin yüzeyine aktarıyorum. Ancak tuvalin yüzeyi, feminen ögesinin katkısıyla dramatikleştirilmiş trans cinsin varlığını taşıyamıyor. Bölgesel olarak üçüncü boyuta düzenlemenin yardımıyla ulaşıyorum. Geleneksel tuvalin etkisinden arındırarak triptik; çelik tel kafes, kumaş ve kumaş heykel, interaktif enstalasyon yardımıyla ADAK olgusunu dışa vurumla birlikte gerçekleştirmiş oluyorum.”